31 Ağustos 2014 Pazar

Adet Kanamasının Gecikmesi

Adet Kanamasının Gecikmesi

Bazı kadınlar yıl içerisinde yalnızca 3-4 kez adet görmektedir. Stres, ağır egzersizler, hızlı kilo kaybı ve beslenme düzensizliği gibi nedenlerle adet döngüleri bazen çok uzun sürebilmektedir. Adet döngüsünün uzaması, adet kanamasının beklenilenden daha geç olması anlamına gelir. Adet kanamasının gecikmesinde bunların haricinde de bir takım sebepler vardır. Hormonal dengesizlikler ve bazı hastalıklar da bu sürenin uzamasına neden olur. Polikistik over sendromu adı verilen bir endokrin bozuklukta da yılda sadece 3-4 defa adet görülmektedir. Bu sendromda aşırı kilo artışı ve aşırı tüylenmenin yanısıra adet düzensizliği de görülür.

Adet döneminde denize girilir mi?

Adet döneminde denize girilebilir mi?

Adet döngüsüyle ilgili yeterli bilimsel veriye yakın zamanlarda ulaşıldı ve hala adet kanamasıyla ilgili bir çok konu günümüzde de tartışılmaktadır. Eskiden adet kanaması olduğu dönemde denize ve havuza girilmemesi gerektiğine inanılırdı. Gerekli tedbirler alındığında adet döneminde denize girmekte bir sakınca yoktur.

İstisna olarak kanamanın en yoğun olduğu 1. ya da 2. gün girilmeyebilir. Aşırı kanamanın olduğu bu günlerde denize girmek sakıncalı olabilir. Adetin daha hafif geçen diğer günlerinde ise, cinsel açıdan deneyim yaşamış kadınlar vajen içerisine tampon yerleştirerek denize girebilirler. Tampon kanamayı emerek kanın mayo dışına çıkmasını engeller. Tampon kullanırken tamponu 4-5 saatte bir değiştirmek gerekir. Aksi halde uzun süre tampon kullanımı vajenin florasını bozarak vajinal hastalıklara yakalanmaya neden olabilir. Eğer belirli periyotlarla tamponu değiştirmek ihmal edilmezse enfeksiyon kapma riski de azalır.

Adet döneminde ağrı ve krampları olan genç kızların denize girmesi tavsiye edilmez.

Burch Ameliyatı

Burch Ameliyatı

Burch operasyonu farkında olmaksızın istemdışı idrar kaçırmayı önlemek amacıyla yapılan ameliyatlardan biridir. Burch ameliyatın­da amaç idrar torba­sı (idrar torbası) ve üretrayı (mesaneden  dışarıya idrarın içinden  aktığı organ, idrar kanalı) pelvisteki normal pozisyonlarına getirerek idrar kaçır­ma problemi­ni ortadan kaldırmaktır­. Ameliyat genel olarak karın alt kısmın­dan enlemesine yapılan bir kesiyle (sezaryen  kesisi gibi) yapılır fakat laparoskopik yöntemler yapan merkezler de vardır­.

Genel ya da spinal anesteziyle yapıla­bilir­. Ameliyattan sonra genel olarak idrar sondası 1-2 gün takılı kalır ve daha sonra çıkarılır­. Ameliyattan sonra hastanede kalma süresi ortalama olarak 1-2 gündür­.

Doğru seçilmiş bir hasta grubu için Burch ameliyatı sonrası idrar kaçırmayı önlemedeki başarı oranı yaklaşık olarak %90'dır. Ameliyattan sonra nadiren de olsa enfeksiyon kapma, idrar kesesinin ve idrar yolunun hasar görmesi ve kanama gibi riskler bulunmaktadır.

30 Ağustos 2014 Cumartesi

Albinizm Nedir?

Albinizm Nedir?

Albinizm vücutta melaninin pigmentinin üretiminin çok az veya hiç olmadığı karakterize, kalıtsal bir hastalık grubunu içerir. Vücudunuzun ürettiği melanin türü ve miktarı cilt, saç ve göz rengini belirler. Albinizmli bireylerin çoğu güneşe duyarlıdır ve güneşe maruz kaldıklarında cilt kanserine yakalanma riski artar.
albinizm nedir

Albinizm için hiçbir tedavi yöntemi yoktur fakat, bu tür bir bozukluğu olan insanların ciltlerini güneşten korumak için bazı önlemler alınabilir. Albinizmli insanlar bazı toplumlarda izole edilmekte ya da ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar. Bazı geri kalmış ülkelerde ise albinizmli insanların lanetli olduklarına bile inanılmaktadır.

Akromegali Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Akromegali Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Akromegali hipofiz bezinin yetişkinlik döneminde çok fazla büyüme hormonu ürettiği zaman gelişen hormonal bir bozukluktur. Bu durumda; kemiklerinizin, elleriniz, ayak ve yüz de dahil olmak üzere boyutu artar. Akromegali genelde orta yaşlı erişkinleri etkiler.

Hala gelişmekte olan çocuklarda, çok fazla büyüme hormonu salgılanması devlik denilen bir duruma neden olabilir. Bu çocuklarda kemik büyümesi ve yüksekliği anormal bir artış gösterir.

Akromegali nadir olarak görülür ve fiziksel değişiklikler yavaş yavaş gerçekleşir. Bu durum genellikle hemen kendini göstermez; bazen yıllar sonra anlaşılabilir. Derhal tedavi edilmediği takdirde, akromegali hayatı tehdit eden ciddi hastalıklara yol açabilir. Fakat akromegali için halihazırda bulunan tedaviler komplikasyon riskini azaltabilir ve meydana gelen semptomları önemli ölçüde iyileştirir.

İlgili aramalar: akromegali nedir?

Radyo Romantik Türk

Radyo Romantik Türk
Radyo Romantik Türk İzmir'in tek Türkçe slow radyo istasyonu , Ege Bölgesinin Tek Türkçe Slow Radyosu , Aşk Şarkıları , Nostalji müzikler , Unutulmayan Şarkılar , İzmir'de 70ler, 80ler ve 90lar Türkçe Pop Çalan Radyo , İzmir Radyoları , izmir Radyo Frekanslar , Radyosu Romantik Türk 103.4 , Radyosu Romantik Türk Müzik listesi , Alternatif Rock , Pop
Radyo Romantik Türk: Bilgi
Radyo Romantik Türk İzmir'in tek Türkçe Slow Radyo İstasyonu
"İzmirli Radyosuna Sahip Çıkar" İzmirin Yerel Radyosu Romantik Türk 103.4

FM: 103.4 Frekansında
Telefon: 0232 435 85 70
Web: www.romantikturk.com.tr dinle
Facebook: facebook.com/romantikturk

Radyo Romantik Türk Etkinliklerini Facebook Sayfasından Takip Edebilirsiniz.

Radyo Romantik Türk'te Çalan Şarkıların Listesine Slow Aşk Listesinde Bulabilirsiniz.

28 Ağustos 2014 Perşembe

İdeal Kilo Neye Göre Hesaplanıyor?

İdeal Kilo Neye Göre Hesaplanıyor?

İdeal kilo hesaplanırken birbirinden farklı birçok unsur göz önünde bulundurulur. İdeal kilo hesaplanırken kişinin cinsiyeti, boy uzunluğu, ağırlığı ve yaşam tarzı göz önünde bulundurulur. Yaşam tarzı olarak demek istenilen, hareketli bir hayatı olup olmadığıdır. Çünkü hareketli insanlar daha fazla enerji harcarlar. Bu sebeple bu tarz bir yaşam süren kişilerin ideal kiloları hesaplanırken bu faktör göz önünde bulundurulur.

Nasıl Kilo Vermek Gerekir?

Nasıl Kilo Kaybetmek Gerekir?

Kilo verirken önemli olan sağlıklı kilo vermek. Diyetlerde kaybedilmek istenen asıl hedef yağ kaybıdır. Saunaya giren bir kişi de çıktığında kilo kaybeder fakat bu sağlıksız bir kilo kaybıdır. Çünkü burada kaybedilen yağ değil vücuttaki sudur. Kilo kaybı yağ, kas ve su olarak gerçekleşebilir. Sadece diyet yaparak zayıflamak yerine diyetle paralel egzersiz de yapmak gerekir. Egzersiz yapmak vücuttaki kas kaybının önüne geçmeye yardım eder ve hatta kas kitlesini arttırarak yağların daha hızlı bir şekilde yakılmasını da sağlar. Vücut kas kitlesini kaybettikçe metabolizma daha yavaş çalışır. Bu da daha kolay yağlanmaya neden olur. Bu sebeple sağlıklı kilo vermek için hem uygun bir diyet uygulanmalı, bu diyet spor ve egzersizlerle desteklenmelidir.

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Kilo Aldıran Yiyecekler Hangileridir?

Kilo Aldıran Yiyecekler Hangileridir?

Hacimsel açıdan küçük fakat enerji bakımından yüksek yiyecekler kilo almada önemli rol oynar. Bu tür besinlere örnek verecek olursak taze sıkılmış meyva suları bunlardan biridir. Bir bardak portakal suyu için 6-7 portakal sıkıldığı için 6-7 portakal yiyerek alınacak enerjiyi 1 bardak portakal suyu içerek bir dakikadan daha kısa sürede alabiliriz. Bunun dışında yerfıstığı, fındık, antepfıstığı gibi protein içeriği yüksek kuruyemişler içeren çikolatalı barlar da kilo aldırır. Pekmezle ya da kuru meyve parçacıklarıyla hazırlanmış ev yapımı kekler. Aşırı yağlı olmamak şartıyla peynirli ya da kıymalı börekler. Hamurişi gıdalar. Helva, bebe bisküvileri, mısır, patates, havuç, puding, kazandibi ve diğer sütlü tatlılar tüketilebilir. İçerisinde yağ ve şekerin yüksek olduğu yiyecekler kilo aldırır.

Kilo Almak İsteyenler Ne Yapmalı?

Kilo Almak İsteyenler Ne Yapmalı?

Yarım kilo almak için günde fazladan 500-600 kalori almak gerekir. Bu sebeple istenildiğinde kilo almak, kilo vermekten bir çok kişi için daha zor olmaktadır. Hacim olarak küçük fakat kalori bakımından daha zengin yiyecekler tüketmeliyiz. Kilo almak istiyorsak diyet ürünleri tercih etmemeliyiz. Örnek olarak verecek olursak kilo almak isteyen birey, light ya da yarım yağlı beyaz peynir yerine tam yağlı peynir tercih etmelidir. Beslenme sırasında bazı küçük nüanslara da dikkat etmek gerekir. Yemeklerle beraber sıvı tüketimi azaltılmalıdır. Yemeklerle birlik sıvı tüketimi midemizin daha çabuk dolmasına yani ihtiyacımız olan kaloriyi alamadan daha çabuk doymamıza neden olacaktır. Çorba gibi sulu yiyeceklerle yemeğe başlanmamalıdır. Yatmadan evvel mutlaka bir ara öğün yapılmalıdır. Yemeklerden önce yapılan 15-20 dakikalık hafif yürüyüşler iştahı açarak yemek yeme ihtiyacını arttırır. Cips, dondurma, şekerlemeler, kola ve benzeri asitli içeceklerde yağ ve şeker yüksek oranlarda bulunduğundan yağ alımına neden olurlar. Fakat sağlıklı kilo almakta hedef sadece yağlanmak değildir. Kas kütlesini arttırmak ve cilt altı yağ dokusunu tamamlamaktır.

26 Ağustos 2014 Salı

Kilo Alamamanın Nedenleri Nelerdir?

Kilo Alamamanın Nedenleri Nelerdir?

Kilo alamamak toplumda genelde az yemekle bağdaştırılsa da kilo alamamanın bir değil birden çok nedeni vardır. Bunlardan ilki hormonal düzensizliktir. Örnek verecek olursak vücutta tiroid bezinin fazla çalışmasıyla ortaya çıkan hipertiroidi tablosunda metabolizma aşırı hızlanır. Metabolizmanın hızlanmasıyla vücudun enerji ihtiyacı artar ve aldığımız her kalori enerjiye çevrilerek tüketilir. Bu durumda tükettiklerimizin tamamı vücudumuz tarafından kullanıldığından kilo almamız mümkün olmayacaktır.

Kilo alamamanın nedenleri arasında bağırsak parazitleri ve enfeksiyon hastalıkları da vardır. Bu tip durumlarda besin emilimi azalır. Yani yediğimiz yemeğe ortak olan mikroorganizmalar vardır. Bu sebeple yediğimiz yiyeceklerden tam verim alamayız. Yine kalitesiz ve kalori açısından fakir yiyecekler tüketmek de kilo alamamanın bir diğer nedenidir.

Dolaşım sistemi ve sindirim sistemi hastalıkları olan kişilerde de kilo alamama sorunu ortaya çıkabilmektedir. Öğün sayısının düşük olması da kilo alamamaya neden olur. Bazı kişiler günde tek öğün beslenirler. Bu sağlıklı bir beslenme şekli değildir ve kilo almayı da engeller. Günde 3 ana öğün olmak şartıyla enerji açısından yüksek küçük ara öğünlere de yer verilmelidir.

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Yaş İlerledikçe Neden Kilo Alırız?

Yaş İlerledikçe Neden Kilo Alırız?

Yaş ilerledikçe kilo almamızın nedeni vücudumuzda meydana gelen kas kaybıdır. 25-30'lu yaşlarla birlikte herkes yılda yaklaşık 250 gram kas kaybı yaşar. Bu kaba hesapla yola çıkarsak 30 yaşından 40 yaşına gelinen 10 yıl içerisinde 2,5 kilogram kas kaybı gerçekleşir. Kaslar adeta vücudumuzun yağ yakan makineleridir. Kaslarımız azaldıkça da beraberinde yağlanma kolaylaşır. İşte ilerleyen yaşla birlikte kolay kilo almanın esas nedeni budur. Spor ve egzersiz de yapmıyorsak kaslarımız iyice hantallaşarak azalmaya başlar.

Bu durumun önüne geçmek için kas güçlendirme egzersizleri yapmak gerekir. Böylelikle artan kas yapısıyla uyuduğumuzda bile yağ yakabiliriz. 6 ay süre ile yapılan düzenli bir kas antrenmanı sonucunda 10 yıllık kas kaybı geri kazabılabilir. Böylece 2,5 kg'lık vücuda eklenen kas kitlesi ile bir ayda fazladan 10 bin kaloriyi yakmak mümkündür. Üstelik bunu yapmak için ağır egzersizlere bile gerek kalmadan.

24 Ağustos 2014 Pazar

Tokluk Hissi Veren Yiyecekler

Tokluk Hissi Veren Yiyecekler

Posa içeriği bakımından zengin yiyecekleri yemek bizlere tokluk hissi verir. Tam buğday unundan yapılan mamüller, nohut, fasulye, barbunya ve mercimek gibi kurubaklagiller, yulaf kepeği veya yulaf ezmesi gibi yiyecekler tokluk hissi verir özelliğe sahiptirler. Bunun yanısıra yağlı tohumlar dediğimiz ceviz, badem, antepfıstığı, yerfıstığı, kaju, fındık gibi yemişler de tokluk hissi verirler. Bu saydığımız yiyecekler aynı zamanda yüksek oranda protein ihtiva eden yiyeceklerdir. Proteinlerin sindirimi uzun sürdüğü için uzun süre tokluk hissi verirler. Bu açıdan bakıldığında protein bakımında zengin süt ve süt mamulleri de tokluk hissi verir. Zayıflamak için yağsız olmak şartıyla süt ve süt ürünleri tüketmek hem bizi besleyecek hem de uzun süre tok tutacaktır. Tokluk hissi veren yiyecekleri az olmak şartıyla öğün aralarında tüketmek faydalı olacaktır.

Makarna Yemek Şişmanlatır Mı?

Makarna Şişmanlatır Mı?

Makarna vitamin ve mineral açısından zengin bir yiyecektir. Bilhassa B grubu vitaminleri içeriği açısından yüksek bir besin olan makarnada demir, potasyum ve protein de bol miktarda bulunur. Makarna başlı başına doyurucu bir gıdadır. Makarnanın direkt olarak şişmanlamaya etkisi yoktur. Porsiyonlarınızı ihtiyacınızdan fazla hazırlar ve spor da yapmazsanız makarnadan aldığınız karbonhidratın fazlası enerjiye çevrilerek yakılamadığında, ihtiyaç fazlası kaloriler vücudunuzda yağ olarak depolanabilir. Bunun yanısıra bir de makarnayı hazırlarken çok yağ kullanıyorsanız, içerisinde yağ ve şeker bulunan soslarla birlikte yiyorsanız şişmanlatma ihtimali daha fazla olur.
makarna şişmanlatır mı

Makarnada hazır soslar yerine kendi hazırladığınız domates sosu kullanırsanız, yeteri miktarda zeytinyağı ile hazırlarsanız ve porsiyonunuzu büyütmezseniz makarna şişmanlatmaz aksine kilo vermenize yardımcı olur.

İlgili aramalar: makarna şişmanlatır mı? makarna yemek kilo aldırır mı? makarna tüketmek kilo yapar mı?

Yara Dondurma Tedavisi (Kriyoterapi) Nedir?

Yara Dondurma (Kriyoterapi)

Kriyoterapi tekniği (halk arasında; dondurma tedavisi, dondurarak tedavi, dondurarak yakma gibi isimlerle de bilinir) eski Mısır ve Yunan uygarlıklarından günümüze kadar farklı şekillerde uygulanagelmiş bir soğutarak tedavi şeklidir. 1865 yılında bazı cilt hastalıklarının tedavisinde İngiliz James Arnott önceden soğutulmuş demir plakaları kullanmıştır. Ünlü JAMA dergisinin 1901 yılında çıkardığı bir sayıda sıvı oksijen yardımıyla -180 dereceye kadar soğutulabilen bazı ağız ve deri yaralarının iyileştiğini bildiren bir makale yayınlamıştır. Günümüze kadar da farklı uzmanlar tarafından farklı biçimlerde kullanılarak gelmiştir.

Kriyoterapinin amacı; anormal ve hastalıklı dokuları dondurup onları yok etmek, büyümelerini engellemektir. Dondurarak tedavide -60 ila -240 celsius'a kadar soğutma yapabilme özelliği olan sıvı nitrojen ve türevleri kullanılmaktadır. Dondurma tedavisinde uygulanacak bölgeye ve tercihe göre basınçlı argon, azot, karbondioksit ya da helyum gibi gazlarda kullanılabilir. Anestezi gerektirmeyen acısız bir işlemdir. Poliklinik şartlarında uygulanabilir. Pahalı olmadığı için hemen herkes tarafından tercih edilebilir. İşlem sonrası normal hayata dönülebilir. Özellikle siğillerde ve güneş lekelerinde başarılı sonuçlar elde edilir. İşlem sırasında yaralanma ve işlem sonra komplikasyon riski oldukça azdır.
dondurma tedavisi, dondurarak yakma nedir

Dondurma tedavisinin mantığı şu şekilde işler:
Prob adı verilen bir alet dondurulmak istenen dokuya temas ettirilir. Temastan sonra dondurma için kullanılacak gaz prob içerisinden geçirilmeye başlanır ve böylece probun ucu büyük bir soğumaya maruz kalır. Probun ucuna basınç altında itilen gaz hacmen genişler ve çevre ısısını çeker. Bu esnada probun ucu soğur. Probun ucu da yaklaşık -90 derece gibi bir soğuklukta, kendisi ile temas haline olan dokuyu dondurur. Böylece hücre içerisindeki su kristalize edilerek buz olur ve hücre ölümü gerçekleşir. İşlem süresi 2-4 dakika kadardır. İşlem bir kaç defa tekrarlanır. Toplam süre 10-15 dakikayı bulur. Dondurma tedavisinde dondurulacak dokunun büyüklüğüne göre uygun prob kullanılmalıdır. Aksi halde dokunun tamamı soğutulmayacağı için kesin bir tedavi gerçekleşmeyebilir.

Kriyoterapinin kullanım alanları çeşitlilik gösterir. Siğilleri, benleri, sivilceleri dondurarak yok etmede, rahim ağzındaki(serviks) hücresel değişikliklerde ve halk dilinde yara dediğimiz erozyonların tedavisinde kullanılmaktadır(rahim ağzına kriyoterapi uygulamadan önce pap-smear yapılmış olması gerekmektedir), güneş lekelerinde, tırnak batmasında, ciltteki siğile benzeyen büyümelerde, virüslerin neden olduğu küçük kabarcıklar, deri üzerindeki bazı şişliklerde kullanılmaktadır.

İlgili aramalar: krioterapi , kriyoterapi, yara dondurma tedavisi, dondurarak yakma tedavisi nedir?

Koterizasyon Kimlere Yapılır?

Koterizasyon Kimlere Yapılır?

Bu sorunun doğru şekli koterizasyon hangi durumlarda yapılır olmalıdır. Koterizasyonu cildiye doktorları siğilleri yakmada ve bazı yayılım gösteren cilt hastalıklarında kullanabilir. Kulak burun boğaz doktorları ise burun damarlarını yakmada kullanmaktadır. Koterizasyon basit müdahaleler için de büyük cerrahi işlemler için de kullanılmaktadır. Küçük boyuttaki urların üremesini durdurmak için, siğilleri yakarak yayılmasını önlemek için, hastalıklı dokuları almak için, operasyonlar sırasındaki küçük kanamaları durdurmak için, bir bölgeyi işaretlemek için, yara kapatma için, diş hekimliğinde kuron boyu uzatma vakaları için, kemik üremelerini durdurmak gibi bir çok işlem için kullanılmaktadır. Bazı uzmanlar tarafından sağlıklı bulunmasa da bazı uzmanlar tarafından nevüslerin (benlerin) yok edilmesinde de kullanılmaktadır.

Koterizasyon (Yakma Tedavisi) Nedir?

Koterizasyon nedir?

Koterizasyon ya da yakma tedavisi çok eski yıllardan günümüze kadar ameliyatlarda ve basit müdahalelerde kullanımı hala devam eden bir işlemdir. Genel cerrahi ve diğer cerrahi branşlar, kadın doğum, üroloji(bevliye), dermatoloji(cildiye), kulak burun boğaz gibi bir çok farklı branştaki doktor yakma işlemini farklı amaçlarla kullanabilmektedir. Koterizasyon genellikle operasyonlar sırasında yakarak kanamayı durdurmak için kullanılır. Bunun dışında yakarak doku parçalarını etkin bir biçimde çıkarmada, işaretlemede, kemik üremelerini durdurmada, yara kapatmada da kullanılır.
koterizasyon cihazı

Koterizasyon şu şekilde işler:
Yüksek frekanslı radyofrekans dalgaları üretip bunu dokuya uygulayarak dokuda yüksek bir ısı meydana getirmektir. Dokuda yüksek ısı meydana geldiğinde hücre içi sıvıları buharlaşır ve hücre parçalanarak yok olur. Birbirini izleyen bu zincirleme reaksiyonlar sırasında hasarlı dokular yok edilir, kanama durdulur ve doku etkili bir şekilde kanama oluşmadan kesip çıkarılabilir.

Günümüzdeki koterizasyon cihazları; yarı iletken materyale sahip, ileri teknoloji ürünü olan son derece güvenli elektronik cihazlardır. Koterizasyon esnasında hastaya uygulanan negatif başlık hastanın herhangi bir zarar görmeden başarılı bir şekilde işlemin tamamlanmasını sağlar. Elektrokoter lokal ya da genel anestezi altında yapılmalıdır.

Yukarıda açıkladığımız elektro koterdir. Bunun dışında gümüşnitrat çubuğu, cehennem taşı gibi bazı kostik pomadlar denilen medikal ajanlarla yapılanına medikal koterizasyon denir. İlkel koterizasyon işlemleri arasında da; sigara ile yakma, barutla yakma, sıcak demirle yakma gibi kanamayı durdurucu bazı yöntemleri sinema filmlerinde de görmüşüzdür. Buna halk dilinde dağlama denir.

22 Ağustos 2014 Cuma

Burçak ve Burçağın Faydaları

Burçak Bitkisi: Taneleri mercimeğe benzeyen  ve hayvan yiyeceği olarak kullanılan, 50 santim boylarında, türüne göre birbirinden  ­değişik renklere sahip çiçekler açan bir bitkidir­. Müdürmük olarak da bilinmektedir­. A ve C vitaminleri açısın­dan zengindir­. Latince İsmi: Lathyrus Sativus­.

Burçağın Faydaları: İdrar söktürücüdür­. Kalbi güçlendirir ve kalp hastalıklarına karşı korur­. Taneleri isilik ve basura iyi gelir­. Unun­dan yapılan helva zayıf vücutlara güç verir­. Cinsel gücü arttırır­.
burçağın faydaları

Burçak Bitkisi Nasıl Kullanılır? Burçak Tohumu kuru­tularak toz şekline getirildikten  sonra farklı ilaç yapımında, burçak bitkisi de hayvan yiyeceği olarak kullanılır­. Ayrıca, lapası ve unu el­de edilip tedavi amacıyla kullanıla­bilir­. Burçak unu sirkeyle karıştırılarak içilir ise idrarı söktürür­. Lapa haline getirildikten sonra kırıkların üzerine sarılırsa iyileşmesi­ni kolaylaştırır­. Ezik ve çürükler için de faydalıdır­. Tohumları­nın aşırı miktar­da veya uzun süre kullanılma­sı farklı rahatsızlıklara sebep ola­bilir­.

Bezelyenin Faydaları

Bezelyenin Faydaları

Bezelye aynı zaman­da yaşlanmayı geciktirici bir sebzedir­. Yağsız ve kalorisi ­düşük bir karbonhidrattır­. Lif ve C vitami­ni kaynağıdır­. Bezelye A, C ve B grubu vitaminleri­nin yanı sıra demir, fosfor ve potasyum gibi mineralleri de içinde barındıran doyurucu bir sebzedir­. Kuru bezelye protein ve nişasta açısın­dan taze bezelyeden  daha zengindir­. Bununla birlikte, taze bezelyeyi sindirmek daha kolaydır­.

½ bardak pişirilmiş bezelye yalnızca 36 kalori olup, 6 gram karbonhidrat, 2­.4 gram lif ve 40 miligram C vitami­ni ( günlük ihtiyacımızın yarısını verir) ihtiva eder­. Kolesterol içermez ve iyi bir bitkisel protein kaynağıdır­. 3/4 bardak bezelye çeyrek bardak badem ya da 1 yemek kaşığı fıstık ezmesinden  daha fazla protein ihtiva eder­. Hem lif hem protein içerdiğinden  dolayı kan şekeri­nin dengelenmesine destektir­. Yüksek lif ve protein vücu t­ta şekerlerin emilimi­ni yavaşlatır­. Bütün karbonhidratlar natürel şeker ve nişasta ihtiva eder­. Karbonhidratlar beyaz şeker ve kimyasal içermedikten  sonra endişe edecek bir sorun oluşturmazlar­. Bezelye gibi yüksek lif içeren  bakliyat tüketmek, sağlıklı vücut ağırlığı­nın sağlanmasına, kalp hastalığı ve 2. tip diyabet riski­nin azalmasına destek olur­.

Bezelye iyi bir çözünür lif kaynağıdır, daha uzun süre tok kalmanızı sağlar, bağırsak faaliyetleri­ni düzenler ve kötü kolesterolün ( LDL) azaltılmasına destek olur­. Aynı zaman­da bir B grubu vitami­ni olan folat'ı içerir, hücre DNA sı­nın yapım ve onarımın­da rolü vardır­. Folat'ın ruh sağlığı üzerinde de olumlu tesirleri vardır­. Yapılan bir çalışmada düşük folat alımı­nın melankolik, depresif belirtilerin artışı ile ilişkili olduğu keşfedilmiştir­. Yüksek oran­da kumestrol adlı sağlığı koruyan bir polifenol ihtiva eder­.
bezelyenin faydaları

Yapılan bir çalışmada mide kanseri­nin önlenme­si için bu polifenolün günde 2 miligram kadar alınması­nın yeterli olduğu saptanmıştır­. Bir bardak bezelye de ise en  az 10 miligram kumestrol bulunur­. Bir başka çalışmada da polifenollerden  zengin bir diyet tüketimi­nin mide kanserine yakalanma riski­ni yarı yarıya azalttığı belirtilmiştir­. Yüksek oran­da antioksidan ( flavonoidlerden  kateşin ve epikateşin, karotenoidlerden  alfa ve beta karoten, fenolik asitlerden  ferulik ve kafeik asit, polifenollerden  kumestrol ) içerdiğinden  dolayı yaşlanma karşıtıdır , güçlü bağışıklık sistemine yardımcıdır ve yüksek enerji sağlar­.

Anti inflamatuar ( iltihap karşıtı ) özelliklerinden  ötürü Alzheimer hastalığı, artirit, bronşit, osteoporoz ve kırışıklıkların önlenmesinde rolü vardır­.Niasin içeriği ile trigliseridlerin ve VLDL’nin ( düşük yoğunluklu lipoprotein ) üretimi­ni azaltır bu sayede kötü kolesterolün ( LDL ) oluşumu azalıp iyi kolesterol (HDL) artışını destekler, trigliserid seviyeleri­nin düşmesine destek olur­.

Bir bardak bezelye günlük K vitami­ni ihtiyacın ı­zın %44’ünü karşılar­. K vitami­ni kalsiyumun kemiklerde korunmasına yardımcı olur, osteoporozun önlenme­si için vazgeçilmezdir­. Aynı zaman­da K vitami­ni kanamayı önlemek için kanın pıhtılaşma­sı için gereklidir­. Diğer K vitami­ni içeren  kaynaklar karnabahar, kuru bakliyatlar, ıspanak, brokoli ve lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerdir­. Bezelyede pürin olarak isimlendirilen  bir madde bulunur, böbrek deformiteleri (bozuklukları) ya da gut olan kişilerin tüketme­si sakıncalıdır­.

Bezelye bedene enerji kazandırır ve vücudu güçlendi­rir­. Kasların gelişmesine ve yenilenmesine destek olur­. Kansızlığa iyi gelir­. Kan Kanserine karşı koruyucudur­. Karaciğerin çalışmasını düzene sokar­. Özellikle taze bezelye bağırsakları çalıştırarak kabızlığı giderir­.

Görüldüğü üzere bezelyenin faydaları saymakla bitmiyor­. Şimdi de bezelyeyi nasıl kullanacağımıza bir göz atalım­.

Bezelye Nasıl Kullanılır? Bezelye pek çok yemekte ve çorbalar­da kullanılır­. Bütün bu yararları­nın yanın­da içerdiği besin öğelerinden dola­yı güçlü bir besin olan bezelyeyi sindirmekte bazen  güçlük çekile­bilir­. Bu nedenle, vücudu zorlamayacak ölçüde yemek daha faydalıdır­.

21 Ağustos 2014 Perşembe

Premenstruel Sendrom Nedir?

Premenstruel Sendrom Nedir?

Adet öncesi gerginlik, premenstruel Sendrom (PMS) kadınlar­da adet öncesi süreçte adetten  yaklaşık 1 hafta önce başlayan psikolojik veya fiziksel bir takım sıkıntılara ve gerginliklere verilen  isimdir­. Bu belirtiler genel olarak adetin başlamasına 1 hafta kala ortaya çıkar ve adet görülmesiyle beraber sıkıntılar azalır ve birkaç günde kaybolur­.

PMS üreme çağındaki kadınlar­da görülse de; çok ender olarak ergenlik sürecin den  evvel ve menapozda da görüle­bilir­. Genelde30-45 'li yaşlar­da kadınlar­da görülür­.

Nedeni kesin bir şekilde bilinmiyor.

Şikayetlerin adet periyodunun 2. sürecinde yani adetten  1-2 hafta önce başlaması, adetten  hemen  önce şiddetlenme­si ve adetle beraber kaybolma­sı çok tipiktir­.

Şikayetler çok çeşitlilik gösterir:Baş ağrısı ve migren  atakları­. Bulantı, kusma­. Depresyon­. Duygusal labilite­. Hafıza kaybı ­. Kolay öfkelenme, sinirlilik ­. Etrafa sataşma­. İntihar ve suç işlemeye eğilimi­. Konsantrasyon güçlüğü­. Uykusuzluk­. Çarpıntı­. Denge bozuklukları­. Eklem ağrıları (artralji)­. Karın­da şişkinlik­. Göğüslerde şişkinlik ve ağrı­. Halsizlik­. Kabızlık (konstipasyon)­. Kasıklar­da ağrı­. Kilo alma­. İştah artma­sı ya da azalması­. Ödem ve şişkinlikler­. Sıcak basmaları­. Ses ve kokulara hassasiyet­. Sırt ve bel ağrıları­. Ciltte yağlanma ve sivilcelenme (akne) şikayetleri görülebilmektedir­.

Psikolojik şikayetler fazla olduğun­da tedavi genel olarak psikiyatri uzmanlarınca yapılır­. Bedensel şikayetler için ise doğum kontrol hapları, ağrı kesiciler, GnRH anologları gibi hormonal tedaviler bazı zamanlar faydalı olabilmektedir­.

Histerektomi (Rahimin alınması): PMS'de tüm yöntemler başarısız kalındığın­da yumurtalıklarla beraber rahim de ameliyat yapılarak çıkarılır­. Ancak günümüzdeki tesirli ilaçların sayesinde giderek az uygulanan bir tedavi biçimi haline gelmiştir­.

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Lahananın Faydaları

Lahana: Lahana; B, C ve E vitaminleri ile beraber potasyum, kalsiyum, demir, kükürt, magnezyum ve bakır gibi mineraller açısın­dan zengin bir gıdadır­. Kanser hücreleri­nin çoğalmasına engel olan kimyasal bir madde ihtiva eder­. Beyaz lahana, kırmızı lahana ve kara lahana gibi türleri vardır­.

Lahananın Faydaları: Vücut direnci­ni arttırır­. Bağışıklık sistemi­ni güçlendirir­. Mikropları öldürür­. Başta meme, rahim ve bağırsak kanseri olmak üzere, kanserle mücadele için çok iyi bir koruyucudur­. Kansızlık şikayeti olanlara ve astım hastalarına faydalıdır­. Öksürüğü keser, balgamı azaltır­. Cinsel gücü ve isteği arttırır­. İştahı açar­. İdrar söktürür ve kabızlığı giderir­. Romatizma ve siyatik şikayetleri­ni azaltır­. Çiğ lahana ve lahana suyu başta mide ve bağırsak ülseri olmak üzere ülsere karşı koruma ve iyileştirme sağlar­. Kandaki şeker oranını azaltır­. Ses kısıklığını ve göğüs ucundaki çatlakları giderir­. Sarılık ve safra kesesi hastalıkların­da faydalıdır­.

Lahana Nasıl Kullanılır? Lahana genel olarak yemeklerde kullanılması­nın yanın­da çiğ olarak ve turşusu yapılarak da tüketile­bilir­. Ayrıca, sıkılıp lahana suyu çıkarıla­bilir­. Lahana haşlaması­nın suyu nezle ve öksürüğe iyi gelir­. Lahana tohumları kurt düşürücüdür­. Yumurta akı ile karıştırılarak merhem haline getirildikten  sonra yanıklara sürülürse yararı olur­. Lahana suyu cil­de dinçlik verir, sivilceli ciltlere de faydalıdır­.

Lavantanın Faydaları

Lavanta Bitkisi ve Çiçeği: Karabaş otu adıyla da bilinen  Lavanta, hoş kokan beyaz ve mavi renkleri olan çiçekler açan bir bitkidir­.

Lavantanın Faydaları: Sakinleştirici ve uyarıcıdır­. İdrar ve gaz söktürür­. Karın şişliği ve migren  ağrıların­da faydalıdır­. Romatizma şikâyetleri­ni azaltır­. Mikropları öldürür­. Kokusu bedene güç ve ferahlama verir­. Ateşi olan hastalar için iyi gelir­. Özellikle Karaciğere çok faydalı olan Lavanta, karaciğerin düzenli bir şekil­de çalışmasına destek olur­. Bu özelliği ile karaciğer yetmezliği, Hepatit B, Hepatit C, sarılık gibi hastalıklar­da yararı olur­. Lavanta çiçeği yağı kapalı göze kompres yapıldığında gözleri güçlendi­rir ve rahatlık verir­.
lavantanın faydaları

Lavantanın Kullanımı Genellikle kokusu için kullanılır­. Lavantadan lavanta yağı ve lavanta kolonyası el­de edilir­. Kokusu tahtakurusu, güve gibi böcekleri uzaklaştırır­. Lavanta çayı, romatizma ağrılarını hafifletir, ayrıca saç derisine sürülürse saç dökülmesi­ni azaltır­. Lavanta yağı bulantı ve kusmaları giderir­. Lavanta yağı ayrıca, başta egzama ve yanık olmak üzere sedef, akne gibi cilt rahatsızlıkların­da kullanılmaktadır­. Yemek ve salatalar için 2-3 damla lavanta yağı koymak cinsel kuvveti arttıran etki gösterir­. Lavanta yağı zehirlenmelere ve farklı sağlık problemlerine neden  olabileceği için günde 5-6 damladan fazla alma­mak gerekir­. İçki kullananlar, gebeler ve emziren  anneler lavanta kullanmamalıdır­.

19 Ağustos 2014 Salı

Adet Söktürücü Bitkiler

Adet Söktürücü Bitkiler

Adet söktürücü (regl) olarak kullanılmak amacıyla bitkisel ilaçlardan, bitkisel gıda takviyelerinden ve bitkisel çayların kullanılmasının son derece sakıncası vardır. Adet söktürücü olarak kullanılan ve reçete edilen ilaçlar hormon barındıran ilaçlardır. Bazı bitkiler de alındığın da vücu t­ta hormonal etkiler göstere­bilirler fakat bunların faydadan çok zarar getirme riskleri de vardır çünkü hormonların çok çeşitleri vardır ve çok türlü organlar üzerinde etki ederler­. İlaçlardaki hormonların türü, miktarı uzun çalışmalar neticesinde en  uygun şekil­de ayarlanır fakat bitkilerin içerdiği maddelerin türleri ve miktarları belli değildir­. Bu nedenle hormonal etki ya da adet söktürücü ya da başka nedenlerle bitkisel ürünler kullanmak sakıncalıdır­. Bir hormon vücuda alındığın­da yalnızca rahim üzerinde etki göstermez, hormonun türüne ve alınan dozun durumuna göre farklı organlar üzerinde de türlü etkiler gösterir­. Ha t­ta bazı bitkilerin aşırı miktar­da ve uzun süre alınma­sı rahim iç duvarı gibi bazı organlar üzerinde proliferatif etki göstererek kanser riski­ni arttırdığı yönünde şüpheler vardır­. Bu nedenle bitkisel çözümlerden  kaçınılma­sı gerekir ve doktor muayenesi neticesinde uygun görülürse ilaçları kullanmak gerekir­.

Mahmudenin Faydaları

Mahmude (Convolvulus arvensis): Kökleri uzun ve kalın, çiçekleri sarıya çalan beyaz renkte olan, tırmanıcı ve sütlü, çok yıllık, otsu bir bitkidir­. Reçine, nişasta, şeker, tanen, flavonlar, türlü glikozitler ve müsilaj ihtiva eder­.

Mahmudenin Faydaları: Özellikle kalınbağırsağa etki eder ve dışkıyı yumuşatarak kabızlığı geçirir ve ishale neden  olur­. Mideye kuvvet verir­. Frengide faydalıdır­. Akrep sokmasına iyi gelir­. Adet sancılarını azaltır­. Ateş düşürücü etkileri vardır­.
mahmudenin faydaları

Mahmude Nasıl Kullanılır? Kökleri ve köklerinden  el­de edilen  sakız kurutularak kullanılır­. Mahmudenin kökleri toz şekline getirildikten sonra bu tozdan 1-2 gram kadar yutulursa kabızlıkta yararı olur­. Hafif derecede zehirli bileşikler içerdiği için fazla kullanılmaması gerekir. Hamilelerin, çocukların ve yaşlıların kullanma­sı önerilmez­.

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Polikistik Over Sendromu Nedir?

Polikistik Over Sendromu(PCO) (Diğer isimleri:Stein- Leventhal Sendromu) genç ve orta yaş kadınlar­da görülen  en  fazla metabolik sorundur­. Poli: çok anlamındadır polikistik: çok sayıda kist içeren  anlamına gelmektedir­. Polikistik over hastası olanların çoğun­da (hepsinde değil) yumurtalıklar­da çok sayıda yan yana dizili ufak kistler izlenir­. Bunlar asıl olarak normaldeki yumurtalık kistleri gibi olmaz, onlar­dan farklıdır, küçüktür­.

Karakterize olduğu hastalıklar:
- Oligomenore , amenore (nadiren adet görme, adet görememe)
- Anovulasyon (Yumurtlama düzensizliği)
- Androjen  hormonların­da yükseklik ve/veya buna bağlı aşırı kıllanma (hirsutismus) , akne v­.b bulgular
- Yumurtalıklar­da çok sayıda küçük yumurta kistleri
- Şişmanlık

--

Polikistik over sendromu (PCO), yumurtalıklar­da birçok küçük iyi huylu kist oluşumuyla beliren  bir hastalıktır­. Yumurtalıkta oluşan ve kist adıyla bilinen  bu organizmalar yumurtalıkların çevresine yerleşmiş çok sayıda yumurta hücresidir­. Bu hücreler ultrason­da özel bir görünüm oluşturmaktadırlar­.

Polikistik over sendromu genel manada 35 yaş ve altın da mevcut olan yaş gruplarını tehdit etmektedir­. Genç kızlar­da da görülebilmektedir­. Yumurtalıklar da mevcut olan kist ile karakterize olarak meydana gelen  hormonal bir problemdir­.[1] PCO, hipofiz bezinden  salgılanmakta olan LH ve FSH hormonları­nın anormal şekil­de üretilmesinden  kaynaklanmaktadır­. Bu, kadınlar­da düzenli şekil­de yumurtlama olmamasına neden  olur (bazıları düzenli şekil­de adet görürken, bazısı ise yılda yalnızca birkaç kez adet görebilir­.)­. Yumurtlama düzensizliği­nin neticesi olarak ise erkeklik hormonun­da bir artış gözlenir­. "LH'daki artış overde erkeklik hormonu üretimi­ni artırır­. Salgılanan bu erkeklik salgıları (androjenler) yağ dokusun­da östrojene dönüşmekte, bu östrojen  LH üretimi­ni artırmakta ve kısır bir döngü ortaya çıkmaktadır­. Bu kısır döngü ağırlık kaybı veya yumurtalıkların baskılanma­sı gibi etkenlerle kırıla­bilir­. Aynı şekilde kilo fazlalığına bağlı bir şekil­de insüline karşı bir direnç ortaya çıkmakta ve sonuçolarak hormonal denge bozulup yine bu kısır döngüye ulaşılmaktadır­.

Sezaryen Ağrısı Ne Zaman Geçer?

Sezaryen Ağrısı Ne Zaman Geçer?

Ameliyattan yaklaşık 6 saat sonra ağrı oldukça azalır ve hasta rahatlar­. Ayağa kalka­rak yürüyebilecek duru­ma gelir fakat yürürken  kasıkların­da ve karnın­da biraz ağrı hissedebilir­. Ameliyatın üzerinden bir gün geçtikten sonra ağrı çok azalmıştır, bundan sonra ağır ağrılar görülmemektedir­. Hastaya taburculuk sonra­sı evinde kullanma­sı için de ağrı kesiciler (tablet şeklidnde) reçete edilir­. Kontrol için gideceği zamana dek evde geçirdiği bu bir haftada yatarken kalkarken, eğilirken ve doğrulurken  v­.b ani hareketler yapıldığında kasıklarında, karnın­da çok az ağrı ola­bilir hastanın, bunun dışın­da şiddetli bir ağrısı olmaz­.

--

Doğum sonrası, hastaneden  eve dönüldüğünde, anestezi­nin etkisi tamamen  geçmiştir­. Bu nedenle yaralı bölgelerdeki ağrılar hissedilmeye başlamıştır­. Evdeki ilk zamanlarda, idrar yapma güçlüğü, bağırsak hareketlerinde rahatsızlık, kabızlık gibi problemler devam edebilir­. Aynı şekilde ilk günlerde aşırı terlemeler, göğüslerde şişme, halsizlik ve yorgunluk ola­bilir­. Bu nedenle çok su içmek faydalı olacaktır­.

Hastaneden  ayrılırken  doktorun verdiği ilaçlar ve vitaminlerin düzenli kullanılma­sı ameliyat ve rahim ağrılarını hafifletecektir­. Kanamanın ilk zamanlar biraz fazla olma­sı normaldir­. Hastanedeki günlerde kanamanın içeriği kandan ve pıhtıdan meydana geldiği için koyu kızıl olma­sı normaldir­. Daha sonra evdeki günlerde rengi değişerek pembeye ve sarımsı beyaz renge döner­. Doktorun vermiş olduğu hormon içerikli ilaçlar, hem kanamayı biraz daha azaltacaktır hem de rahmin eski boyutuna dönmesine yardımcı olacaktır­. Bu süreçte kasılmaların olma­sı normaldır­. Rahim kasılarak, kan damarlarını daraltarak kanamayı önlemektedir­. Kasılmayan gevşek rahimlerde kanama daha fazla olmaktadır­.

Sezeryan ameliyatın­dan sonra ilk haftalarda, dikişlerin zorlama­mak adına fiziksel aktivitelerden  kaçınmak gereklidir­. Ağır kaldırmak ve devamlı ayakta kalmak sakıncalı olabilmektedir­. Sürekli hareket halinde olmak kadar, devamlı yatmak ve hareketsiz kalmak da sakıncalıdır­. Bağırsakların ve rahmin düzene girme­si için vücudun alışık olduğu tempoya yavaş yavaş dönülme­si gerekir­.

Bebeği düzenli şekil­de emzirmek si­zin kendinizi toparlamanızı daha da kolaylaştıracaktır­. Emzirmek kasılmaları biraz arttırsa bile sonuç da kasılmalar sayesinde vücudun toparlanma­sı da o kadar çabuk olacaktır­. Hem bebek hem de bağırsaklardaki hareketler için gaz yapan yiyeceklerden  kaçınılma­sı gerekir­. Ayrıca, ayakta duş alarak banyo yapılmalı kanamanız duruncaya dek oturarak banyo yapmak, küvet, jakuzi ve havuza girmek sakıncalıdır­. Aynı zamanda, doğum sonu kanama­sı bittikten  sonra hazır hissedildiğinde cinsel ilişkiye başlanmalıdır­.

Doğumdan sonra ilk doktor kontrolüne kadar kanama çok artarsa, ateş çıkarsa, akıntı kötü kokarsa kesinlikle doktora başvurulmalıdır­. Geçmeyen  ağrılar, yara yerinde akıntı, şişlik ve ağrı, solunum güçlüğü, bacaklar­da şişlik ve kızarıklık, halsizlik gibi durumlar yaşanıyorsa yine doktora gidilmelidir­. Emzirme sürecinde doktora danışılmadan ilaç alınmamalıdır­.

Fiziksel olarak iyileşmenin yanında, duygusal olarak da iyileşmeler yaşanır­. Anne ve bebek zamanla birbirlerine alışarak, birbirlerini tanımaya başladıktan itibaren psikolojik gelgitler yavaş yavaş azalır­. Emzirme ile arada oluşan bağ sayesinde; annedeki depresyon ve yetersizlik duygusu yeri­ni daha sıcak duygulara ve mutluluğa bırakır­.

15 Ağustos 2014 Cuma

Sezeryan ağrısı nasıl geçer?

Sezeryan ağrısı nasıl geçer?

Sezeryan ameliyatın­dan sonra ağrı­nın en  fazla olduğu çağ ilk 2-4 saatlik dönemdir­. Spinal ya da epidural anestezi­nin (belden  iğne ile ilaç vererek uyuşturma) bu esna­da çok büyük üstünlüğü vardır çünkü etkisi ameliyat sonrasın­da bir kaç saat devam ettiğinden  hasta ağrı­nın en  sık olabileceği bu çağda hiç ağrı duymaz­.

Genel anesteziden  sonra uyanış gibi bir durum da spinal-epidural anestezi sonrasın­da yoktur­. Spinal-epidural anestezi hakkın­da detaylı bilgiye sitemizde arama yaparak ulaşa­bilirsiniz­. Genel anesteziyle ameliyat geçiren hastaların ameliyattan son­ra ağrı hisetmemeleri için narkotik analjezik ya da non steroid antienflamatuar denilen  ağrı giderici ilaçlar kullanılır­. Hastaya ameliyat bittikten sonraki ilk gün verilen  serum ve içerisindeki ağrı kesiciler de ağrısını azaltmak için faydalıdır­.

14 Ağustos 2014 Perşembe

Mahlebin Faydaları

Mahlep Ağacı (Prunus mahaleb): 10 metre uzunluğa kadar boyu uzayabilen, beyaz çiçekli, hoş kokan bir ağaçtır­. İdris ağacı olarak da bilinmektedir­. Kumarin, silisilik asit ve prusik asit ihtiva eder­.

Mahlebin Faydaları:
İdrar ve balgam söktürücüdür­.
Nefes darlığı ve sıtmaya karşı faydalıdır­.
Ağrı kesicidir­.
Cinsel güçü arttırır.
Vücuda kuvvet verir ve cinsel isteği arttırır­.
Şeker hastalarına ve prostat şikayeti olanlara iyi gelir­. Şekeri düşürmeye yardımcı olur. Prostat büyümesini engeller.
Hazımsızlık ve gaz şikayetlerini geçirir.
Karaciğer yetmezliğine iyi gelir.
mahlebin faydaları

Mahlep Nasıl Kullanılır? Mahlep ağacı­nın tohumu kullanılır­. Kurutulduktan sonra öğütülen  mahlep tohumları simit, poğaça, kek ve kuru pastalara katılır­. Ayrıca, parfümeri ve boya endüstrinde de kullanılmaktadır­.

Madımağın Faydaları

Madımak Otu (Polygonum cognatum): Pembe çiçekli otsu bir bitkidir­. Uçucu yağ, tanen, nişasta ve glikoz ihtiva eder­.

Madımağın Faydaları: Damarları büzücü tesirleri ile basur, doğum sonrası kanamalar ile aşırı adet kanamaların­da faydalıdır­. Kan şekeri­ni düşürerek şeker hastaları için faydalı olur. İdrar arttırıcı ve idrar söktürücüdür­. Antioksidan ve bitkisel bir antibiyotiktir­.

Madımağın doğranmış ve kurutulmuş yumrusun­dan hazırlanan çayın, karın ağrısı­nın giderilmesinde, ishal ve iltihaplara karşı tesirli olduğu bilinmektedir­. Madımak’ın doğranmış ve kurutulmuş yumrusun­dan hazırlanan çay, mide ve bağırsak hastalıklarıyla dizanteriye karşı antiseptik olarak kullanılmaktadır­.
madımağın faydaları

Madımak Otu Nasıl Kullanılır? Körpe yaprakları salata yapılarak yenebileceği veya bitki kurutulduktan sonra kaynamış suda demlenerek çayı hazırlana­bilir­.

Atatürk'ün Sevdiği Sarkıları Sözleri

Atatürk'ün Sevdiği Sarkıları Sözleri
Atatürk'ün Sevdiği Sarkıları Sözleri
Mustafa Kemal Atatürk'ün Sevdiği Sarkılar
Gazi Mustafa Kemal Beğendiği Türküler
atatürk'ün sevdiği şarkılar sözü
atatürk'ün sevdiği şarkılar sözleri
atatürk'ün sevdiği şarkılar dinle


Atatürk'ün Sevdiği Şarkılar
Yanık Ömer
Kırmızı Gülün Âli Var
Sobalarında Guru da Meşe Yanıyor Efem
Çökertmeden Çıktımda Halilim
Mehrali Bey Ağıtı
Ata Barı
Mızıka Çalındı Düğünmü Sandın
Köroğlu Solağı
Yanık Ömer
Dağlar Dağlar Alişimin Kaşları Kare
Sarı Zeybek
Havada Bulut Yok
Kışlar Doldu Bugün
Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa
Merhaba Mustafa Kemal Paşa
Bayati Taksim
Merhaba
Bayati S. Se
Viola - Kanun
Atanın Sevgi Nefesi
Mustafa Kemal
Ritim Sol
Merhaba
Sarayburnu 1934
Ud Taksim
Keman Solo
Ataya Merhaba

Müzeyyen Senar Atatürk Şarkı Listesi
1.Kimseye Etmem Şikâyet
2.Mani Oluyor - Söz & Müzik: Müzeyyen Senar
3.Havada Bulut Yok - Söz & Müzik: Müzeyyen Senar
4.Dayler Dayler - Söz & Müzik: Safiye Ayla
5.Cana Rakibi Handan Edersin - Söz & Müzik: Müzeyyen Senar
6.Alişimin Kaşları Kara Söz & Müzik : Safiye Ayla
7.İzmir'in Kavakları - Söz & Müzik:
8.Şahane Gözler - Söz & Müzik: Müzeyyen Senar
9.Sigaramın Dumanı - Söz: Müzeyyen Senar
10.Asker Yolu Beklerim -Söz: Müzeyyen Senar
11.Çile Bülbülüm Çile Söz: Safiye Ayla
12.Değirmene Un Yolladım - Söz & Müzik: Müzeyyen Senar
13.Şu Dalmadan Geçtin Mi - Müzeyyen Senar
14.Pencere Açıldı Bilal Oğlan - Söz: Safiye Ayla
15.Habugaha Girdim - Müzeyyen Senar
16.Yanık Ömer - Safiye Ayla
17.Fikri’min Ince Gülü - Müzeyyen Senar
18.A Benim Mor Çiçeğim - Müzeyyen Senar
19.Vardar Ovası - Müzeyyen Senar
20.Akşam oldu Yine Bastı Kareler - Müzeyyen Senar

Kültür Bakanlığı tarafından hazırlanan şarkıları indirmek için aşağıdaki linke tıklayınız:
www.kultur.gov.tr

12 Ağustos 2014 Salı

Nilüferin Faydaları

Nilüferin Faydaları

Nilüfer Çiçeği (Lat­. Nymphaea): Su zambağı da denilen  geniş yapraklı, çok yıllık otsu bir su bitkisidir­. Başlıca türleri; beyaz nilüfer, sarı nilüfer, Mısır lotusu, Hint lotusudur­. Güzel kokulu ve görsel açıdan çok güzel çiçeklerin olma­sı nedeniyle açık hava veya sera havuzların­da ve bahçe düzenlemelerinde genel­de kullanılmaktadır­. Sarı nilüfer çiçekleri ile beyaz nilüfer çiçekleri farklı etkileri vardır­.

Nilüferin Faydaları: Nilüfer, mikropları yok edici etkiye sahiptir. Çiçeği­ni kokla­mak uyku verir­. Kalbi güçlendi­rir­. Kökleri kabız yapıcı etkisi nedeniyle ishale karşı faydalıdır­. Ayrıca, sinirleri yatıştırmaya yardımcı olur ve ağrıları dindirir­. Beyaz nilüfer sinirleri yatıştırmaya yardımcı olur, uyku verir ve cinsel arzuyu azaltır­. Beyaz nilüfer baş ağrısını geçirir ve cinsel isteği arttırıcıdır­.
nilüferin faydaları, nilüfer çiçeğinin faydaları

Nilüfer Nasıl Kullanılır? Zehirlenmelere neden  olabileceğinden  dikkatli kullanılmalıdır­. Havuzlar­da süs bitkisi olarak kullanılır­. Hekimlikte ise köklerinden  ve çiçeklerinden  faydalanılır­. Kökleri kabız edicidir­. Kökleri kaynatılıp el­de edilen  su ile gargara yapılırsa boğaz iltihaplarına iyi gelir­. Kök ve yaprakları lapa haline getirildikten sonra yaralara sürülürse iyileşmesi­ni kolaylaştırır­.

Nergisin Faydaları

Nergis Hakkında Botanik Bilgi: Nergisgiller ailesinden, 20 kadar türü olan, soğanı zehirli bir bitkidir­. Yaprakları direkt olarak soğan­dan çıkar­. Uzun ince bir şerit şeklindedir­. Bahar­da çiçekleri ilk açan bitkilerdendir­. Çiçeği, çıplak bir sapın ucun­da biraz eğik durur, çan ya da zurna şeklinde koyu sarı renkli, ucu dalgalıdır­.

Yetiştirildiği Yerler: Vatanı­nın Türkiye olmasın­dan ötürü , Türkiye’nin hemen  her yöresinde rahatlıkla yetişir.

Toplanma­sı - Saklanma­sı: Mart’tan Haziran’a kadar kök kısımları sökülerek yıkanır, soyulur ve kurutulur­. Tentürü yapılacak ise tazeyken  işlenir­. Çiçekleri Mart-Mayıs ayların­da toplanarak su buharı ile destilasyonu yapılır ve eterik yağı el­de edilir­.

Nergisin Faydaları: Kusturucudur­. Kabızlığı giderir ve ishal yapar­. Yatıştırıcıdır­. Ateşi düşürür­. Sara hastalığın­da faydalıdır­. Rahim ve idrar torba­sı ağrılarını giderir­. Soğanı­nın lapası, yakısı yaraların irini­ni kurutur, temizler ve iyileştirir­. 5 gr’mı bal ile içildiğinde kusturur­. Kökü yakı yapılıp sirke ile başa sürüldüğünde saç kıran hastalığına fayda sağlar­. Çiçekleri­nin suyu balla beraber şerbet gibi içildiğinde rahim ve idrar torba­sı ağrılarını iyileştirir­. Köklerinden  (soğanlarından) üç tanesi bir gün sütün içinde bekletilir, sütün içinden  çıkartılıp ezilip, hastalık sebebiyle vb­. erkek uzvu canlanmayan kimsenin uzvuna merhem gibi 4-5 defa sürüldüğünde canlandırır­. (uzun süre kullanılmamalıdır)
nergisin faydaları

Kullanım Şekli: Kurutularak toz haline getirilmiş nergis soğanın­dan 0,5-1 gr bir demliğe konur­. Üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilir­. Dem, sabah-öğle-akşam az az içilir­.

UYARI: Nergis kökünün zehirli olma­sı nedeniyle kullanılma­sı oldukça risklidir­. Bu nedenle tarife uyulmalı ve fazla kullanılmamalıdır­.

Nevruz Otunun Faydaları

Nevruz Otunun Faydaları

Diğer Adları : Yabani Keten, Yabani Aslanağzı, Cevz-i ermanyus, Linaire, Linaria.

Nevruz Otu (Linaria vulgaris): 80 cm'ye kadar boyu uzayabilen  ve aslanağzına benzeyen  çiçekleri olan, çok yıllık, otsu bir bitkidir­. Yabani Aslanağzı olarak da bilinmektedir­. Eski bir şifa verici bitki olan nevruzotu türlü flavonlar, organik asitler, linarin glikoziti ve reçine ihtiva eder­.

Nevruz Otunun Faydaları: Balgam söktürür­. Kanı temizler ve kalbi güçlendirir­. Bağırsak gazını alır ve sancılarını giderir­. Zehirli hayvan sokmaların­da da faydalı olur­. Yaraların iyileşmesi­ni çabuklaştırır­. Ülserekarşı da faydalı olur­. Ödemleri giderici etkileri vardır­.
nevruz otunun faydaları

Nevruz Otu Nasıl Kullanılır? Bitki çiçekli kısımları ile beraber sıcak suda demlendikten  sonra çay olarak veya haricen  kullanılır­. Tohumları yutulursa bağırsak gazlarını ve sancılarını söker­. Merhemi basur (hemoroit)şikayetlerine karşı oldukça faydalıdır­.

10 Ağustos 2014 Pazar

Mısırın ve Mısır Yağının Faydaları

Mısır ve Mısırözü Yağı (Zea Mays): İçeriğindeki nişasta oranı ile yüksek bir enerji kaynağı olan mısır bol miktara E vitamini içermesinin yanında A, B ve K vitaminleri ile kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, demir, çinko ve bakır mineralleri açısından da zengin bir besindir.

Mısırın ve Mısır Yağının Faydaları: Çok iyi bir enerji kaynağı olan mısır vücuda ve zihne enerji verir. Yorgunluğu giderir. Bağırsakları yumuşatır. Mide şikâyetlerini azaltır. Göz ve diş sağlığı için faydalı bir besin olan mısır böbreklere de yararlıdır. Mısırözü yağı kandaki kolesterol seviyesini düşürmeye yardımcı olur ve damar sertliğini önler. Kalp hastalığı riskini azaltır.
mısırın faydaları

Mısır Nasıl Kullanılır? Mısırın taneleri, tanelerinden elde edilen mısır yağı ve meyvelerinin ucundaki mısır püskülü kullanılır. Mısır püskülü tam bir potasyum deposudur. İdrar söktürür ve idrar yollarını temizler. Böbrek kumlarını ve taşlarını düşürmeye yardımcı olur. Romatizma hastalarına çok iyi gelir.

Misvağın Faydaları

Misvak Ağacı: Çok lifli, küçük bir ağaç olan misvak ağacı­nın dalları­nın uç kıs­mı diş fırçası olarak kullanılır­. Özsuyu doğal flörür ihtiva eder­.

Misvağın Faydaları: Misvak, en  iyi ve tesirli diş temizleme aracıdır­. Mikropları ve bakterileri yok eder­. Dişleri temizler ve dişetleri­ni güçlendi­rir­. Diş çürümeleri­ni engeller ve dişleri beyazlaştırır­. Ağız kokusunu geçirir­. Ağrıları azaltır­. Balgamı söker­. Mide gazını gidermek için destek olur­. Bütün bu faydalarından dola­yı Peygamberimiz tarafın­dan misvak kullanmak çok önerilmiştir­.

Misvağın Kullanımı: Misvağın dalın­dan 15 cm uzunluğa kadar bir parça kesildikten  sonra ucu 1-2 cm uzunluğu kadar yontulup kabukları soyulur­. Bir süre tuzlu su içinde bekletildikten son­ra soyulan kısmın içindeki lifler açılır ve diş fırçası görüntüsü­nü alır­. Eğer dallar çok sertse ve kendi kendine açılmıyorsa bir bıçak yardımıyla açılma­sı sağlana­bilir­. Misvak hazır hale getirildikten  sonra normal bir diş fırçası gibi diş temizliği için kullanılır­. İlk kullanımlarda, zayıf dişetlerinde az miktarda kanama ola­bilir­. Misvak kullanmaya devam ettikçe diş etleri güçlenecek ve bu kanama kısa bir zaman­da geçecektir­. Misvağın diş ve diş eti sağlığına faydalarından dola­yı son yıllar­da misvak özlü diş macunu ve benzeri ürünler de üretilmektedir­.

5 Ağustos 2014 Salı

Muşmulanın Faydaları

Muşmula Ağacı ve Muşmula Meyvesi: Beyaz ve pembe renklere sahip çiçekler açan bir ağaç ve bu ağacın buruk tatlı meyveleridir­. Muşmula meyvesi C vitami­ni ile karoten  ve türlü mineraller içerir­.

Muşmulanın Faydaları: Bağırsakların ve böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar­. Böbrek ve idrar torbasındaki kum ve taşları dökmeye destek olur­. Bağırsak iltihabı sorununa karşı faydalıdır­. İshal ve dizanteriyi giderir­. Sinirleri güçlendirir­. Mideyi güçlendi­rir­. Mide hastalıkları, lumbago ve nikriste faydalıdır­. Kan dolaşımını düzenler­. Düşük yapmayı engeller­.
muşmulanın faydaları

Muşmula Nasıl Kullanılır? Muşmula meyvesi ilk koparıldığın­da buruk bir tadı var­dır­. Bir süre bekletildikten  sonra yumuşar ve lezzetlenir­. Bu şekil­de meyve olarak yenebileceği gibi çekirdekleri ve yaprakları da ilaç niyetiyle kullanıla­bilir­. Muşmula çekirdeği idrar arttırır­. Muşmula yaprakları kaynatıla­rak içilirse şeker hastalığına iyi gelir­.

Mercimeğin Faydaları

MERCİMEK: Vitamin deposu olan, lifli ve bol proteinli bir besin olan mercimek başta B vitami­ni ve demir olmak üzere kalsiyum, manganez, sodyum, bakır, çinko ve fosfor mineralleri açısın­dan da zengindir­. Ayrıca içerisinde yüksek miktarda yararlı karbonhidrat bulunur. Yeşil mercimek folik asit açısında da zengindir.

Mercimeğin Faydaları:

Besin değeri gayet fazla olan mercimek vücuda ve zihne güç verir­.
Bağışıklık sistemi­ni güçlendi­rir­.
Gözlere de yararlıdır­.
Mercimeğin kalori değeri de yüksektir­.
Enerji verir ve yorgunluğu giderir­.
İçeriğindeki yüksek protein zayıflamaya yardımcı olur. Tok tutar.
Yeşil mercimeğin kalorisi düşük olduğundan 1 tabak yenilse bile sadece 230 kalori verdirir. 1 hamburgerin 500-700 kalori olduğu düşünülürse bu oldukça iyi bir kalori seviyesidir.
Kansızlara faydalıdır­.
Anne sütünü attırır­.
Kandaki kolesterol oranını düşürür ve kan akışını hızlandırır­.
Kalp ve damar hastalıkları ile şeker hastalığın­dan korunmaya destek olur­.
Kalp krizi riski­ni azaltır­.
Bağırsakları çalıştırarak vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını kolaylaştırır ve kabızlığı giderir­.
mercimeğin faydaları

Mercimek Nasıl Kullanılır?
Mercimek genel olarak çorbası yapılarak tüketilir­. Ayrıca yemeklere de katılır­. Bir çok yörede hanımların ev ziyaretlerinde mercimeğin köftesi vazgeçilmez bir yiyecektir. Mercimek kaynatılıp suyu içildiğinde göğüs ağrılarını hafifletir ve öksürüğü keser­. Mercimek gaz yapıyorsa ya 2 gün suda bekletmemişsinizdir ya da mercimeğe hassas bir bünyeniz var demektir.

3 Ağustos 2014 Pazar

Sumağın Faydaları

Sumak ve Sumak Ağacı: Ege bölgesi ve Akdeniz bölgesinde çalılık ve dağlık alanlarda doğada kendiliğinden yetişir. 3 metre uzunluğa kadar yükselebilen, çiçekleri sarımtırak yeşil, yaprakları koyu kızıl renklerde, çalı tipi bir ağaçtır­.

Sumağın Faydaları: Ekşi tadıyla iştah açan bir baharat türüdür­.

Hazmı kolaylaştırır ve ishali durdurur­.
Kandaki şeker oranını düşüren  sumak, şeker hastaları için yararlıdır­.
İdrar kaçır­ma hastalığın­da faydalıdır­.
İyi bir antioksidandır. Kansere karşı koruma sağlar.
Mikropları öldürür­.
Damarları büzerek kanamayı durdurmaya destek olur­. Bu etkisi ile kanamalar­da faydalıdır­.
Ateş düşürücüdür­.
sumağın faydaları

Sumak Nasıl Kullanılır? Genellikle baharat amaçlı kullanılır­. Özellikle kokuyu azalttığın­dan ve çok güzel bir aroma verdiğinden soğan salataların­da tercih edilmektedir­. Tadını güzelleştirdiği için dolma ve mercimek köftesi gibi yiyeceklere de katılır. Sağlık açısın­dan da faydalı bir bitki çeşidi olan sumak bitkisi­nin yaprağı suyla kaynatılıp içilerek veya gargara olarak kullanılır­. 100 gram sumak, 1 litre kaynar suda yaklaşık 10 dakika bekletilerek çay olarak da demlenip içilebilir ya da soğuduktan sonra bu su gargara yapılabilir. Gargara yapılırsa boğaz ve dişeti hastalıklarına iyi gelir­. Sumak kaynatılıp suyu içildiğinde zehirlenmelerde yararı olur­. Yüksek tansiyonu olan hastalara önerilmez­. Sumağı çok tüketmek kabızlığa neden olabilmektedir.

Tütünün Faydaları

Tütünün Faydaları:

Tütünün insan için tek faydası böcek öldürücü ve böcek uzaklaştırıcı etkisidir. Bu özelliği ile tarım ilacı olarak kullanılmasının dışında insanlar için herhangi bir faydası yoktur. Tütün, insan sağlığına zararlı olan binlerce zehirli madde bulundurur. İnsanlık için en büyük tehlikelerden biri olan sigaranın da ana maddesi tütündür. Sigarada çok fazla miktarda bulunan nikotin gibi zararlı maddeler insan sağlığını ciddi şekil­de tehdit eder­. Sigara yapılarak tüketildiğinde tütün yandığı için içinde bulunan zehirli bileşikler de yanar ve sağlık açısından daha da tehlikeli hale gelir­.

Tütün Bitkisi (Nicotiana tabacum): 1 metreye kadar boyu uzayabilen, tüylü, yapışkan ve dik gövdeli, kırmızı ve pembe renklerde çiçekler açan bir bitkidir­. Yaprakların­da tanen, nişasta, zamk, reçine ve nikotin vardır­. Tohumları yağ bakımın­dan zengindir­.
tütünün faydaları

Tütünün Tıbbi Etkileri: Tütün böcek öldürücü ve böcekleri uzaklaştırıcı tesirleri ile tarım ilacı olarak kullanılmaktadır­. Zehirli bileşiklere sahip olan tütün insan sağlığı için tehlikelidir­. Özellikle sigaranın hammaddesi olan tütünün içeriğindeki nikotin gibi zararlı bileşikler insan sağlığını ciddi şekil­de tehdit etmektedir­. Sigara olarak kullanılan tütünün içindeki bileşikler yanarak daha tehlikeli olmaktadır­.

Sigaranın Zararları: Alışkanlık yapan pek çok medde içeren  tütün, başta akciğer kanseri ana nedeni olması­nın yanın­da kalp ve damar sağlığı­nı da bozmaktadır­.
Sigara, damar sertliği ve yüksek tansiyona neden  olur­.
Hafızayı zayıflatır­.
İştahı keser. Yiyeceklerden alınan hazzı önler.
Baş ağrısı ve migren  şikayetleri­ni arttırır­.
Astım, bronşit ve nefes darlığına neden  olur­.
Ağız tadını bozar ve iştahı azaltır­.
Dişleri sarartır. Ağız kokusu yapar.
Yüzü sarartır­.
Cinsel isteği azaltarak cinsel hayata olumsuz etki eder.
Mide hastalıklarını arttırır­.
Deriyi yıpratır ve yaşlanmayı hızlandırır­.
Sağlıklı bir yaşlılık geçirmeyi engeller. Sigara içenler genelde bunak(beyin fonksiyonları düzensiz çalışan) bir şekilde yaşlılık geçirirler. Bu şekilde yakınlarına da eziyet olurlar.
Böbrek üstü bezelerinde aşırı adrenalin salgılanmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle baş ağrısı, sinirlilik, depresyon ve nevralji gibi bir çok hastalığa neden olur.
Gebelikte de sigara hem anneye hem de bebeğe ciddi zararlar vermektedir­. Düşüklere de neden olur.

Tütün Bitkisi Nasıl Kullanılır? Kurutulan tütün yaprağı, en  yaygın zararlı alışkanlıklar­dan biri olan, sigara yapımı için kullanılmaktadır­. Ayrıca, böcek ilacı olarak da kullanılmaktadır­.

Terenin Faydaları

Tere (Lepidium sativum): 50 cm'ye kadar boylanabilen, beyaz veya morumsu renkte çiçekler açan, tadı acı, otsu bir bitkidir­. Kalsiyum ve demir açısın­dan oldukça zengindir­. Ayrıca, A, C ve D vitaminleri ile uçucu yağ ve glikozitler içerir­.

Terenin Faydaları:
İştahı açar.
Hazmı kolaylaştırır­.
Sinirleri yatıştırmaya yardımcı olur ve cinsel isteği arttırır­.
Bronşları temizler ve öksürüğü keser­.
Vücut direnci­ni arttırır, halsizliği alır ve bedene güç verir­.
Başta grip ve soğuk algınlığı olmak üzere, tüm kış hastalıklar­da iyileşmeyi hızlandırır­.
Kandaki zehirli atıkları temizler ve kansızlığı giderir­.
Güçlü bir idrar söktürücüdür­.
Böbrekleri ve idrar yollarını temizler ve böbrek taşlarını düşürmeye destek olur­.
Bağırsak solucanlarını döker.
Karaciğer hastalıklarına karşı faydalıdır­.
Antioksidan bir yapıdadır. Kansere karşı vücudu korur.
Safrayı arttırır­.
Kandaki şeker oranını düşürücü etkisi ile şeker hastalarına faydalıdır­.
Sigaranın vücuda verdiği zararlarını azaltır­.
Tere suyu ile saçlar yıkanırsa saç dökülmesi­ni azaltır ve kepeği önler­.
Zayıflamaya yardımcı olur.
Ağızda kokuya neden olan mikroorganizmaları öldürür.

terenin faydaları


Tere Nasıl Kullanılır? Taze tere yemek ve salatalara katılarak yenebileceği gibi lapa haline getirilip haricen  de kullanıla­bilir­. Lapası cilt hastalıklarına karşı faydalıdır­. Saçlara sürülürse dökülmesi­ni azaltır­. Ayrıca, metabolizmayı hızlandırıcı tesirlerinden  ötürü Tere Tohumu zayıflamaya yardımcı olarak da kullanılmaktadır­. Et yemeklerinin yanında çok sevilerek yenen bir yeşilliktir.

2 Ağustos 2014 Cumartesi

Tarçının Faydaları

TARÇIN: Tarçını hemen  hemen  hepimiz güzel kokusuyla biliriz­. Tarçın; asya kökenli, yaprak dökmeyen, güzel kokan bir ağacın kabuğun­dan el­de edilir­. Mutfaklarımızda baharat olarak kullanırız­. Tarçın çok eski çağlar­dan günümüze dek hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır­. Tarçı­nın sağlığa bu kadar faydalı olması­nın nedeni içeriğinde sinamaldehid, sinnamil asetat ve sinnamil alkol adlı bileşenler bulunmasıdır­.
tarçının faydaları

Tarçının Faydaları:
Tarçın rahatlık verir­.
İştah açıcıdır­.
El ve ayaklardaki titremeleri önler­.
Bazı araştırmalara göre tarçı­nın güzel ve keskin kokusunun hafızayı güçlendirdiği ve beyin fonksiyonlarını geliştirdiği belirtilmektedir­.
Damar tıkanıklığını önler­.
Mide rahatsızlıklarına iyi gelir­. Karın ağrısını geçirir­.
Bağırsak kurtları­nın dökülmesine ve bağırsak iltihapları­nın iyileşmesine destek olur­.
Cinsel isteği arttırır­.
Antibakteriyel ve antifungal yapıya sahiptir. Bakterilerin üremesini önlemek için gıda sektöründe koruyucu madde olarak kullanılmaktadır.
Gaz söktürücüdür­.
Kalbe faydalıdır. Lifli yapısı ve içeriğindeki kalsiyum mineralleri kalp hastalıklarına karşı faydalıdır.
Kanser hastalıklarına karşı faydalıdır. Kanserli hücrelerin çoğalmasını yavaşlatır.
Ağız ve mideden gelen kötü kokuları, öksürüğü ve ishali durdurur­.
Vücut direnci­ni arttırır­.
Kolesterolü düşürür.
Soğuk algınlığı, grip ve nezleye karşı yararlıdır­.
Kan Şekeri­ni düzenleyen  tarçın, şeker hastaları için çok faydalıdır­. Özellikle Tip 2 diyabet hastaları için oldukça faydalıdır.
Tarçın Nasıl Kullanılır? Yemeklerde ve tatlılar­da lezzet ve koku verme­si içinkullanılır­. Tarçın özellikle sütlü tatlılar­da kullanılırsa sütte bulunan zararlı bakterileri öldürür­. Balla ve limonla karıştırılarak yenildiğinde boğazdaki yanmaya, sinüzite, nezleye ve soğuk algınlığına iyi gelir­. Kışın biraz cevizle birlikte doğal sahlepin üzerine serpilerek içilirse son derece faydalı bir kış içeceği elde edilmiş olunur. Tarçından elde edilen esans, gıda ve parfümeri sektöründe koku verici madde olarak kullanılır­.

1 Ağustos 2014 Cuma

Üzerlik Otunun ve Üzerlik Tohumunun Faydaları

Üzerlik Otu ve Tohumu (Peganum harmala): 50-70 cm boylarında, beyaz çiçekli, çok yıllık, otsu bir bitkidir­. Yeşil koni şeklindeki meyveleri­nin içinde kahverengi tohumları vardır­. Tohumları­nın içeriğinde harmin, harmalol, harmalin, peganin gibi alkaloitler ile birlikte yağ ve kırmızı boya maddeleri bulunmaktadır­. A vitami­ni ile C vitami­ni açısın­dan da zengindir­. Çok eski zamanlardan bu yana şifa amaçlı kullanılmaktadır.

Üzerlik Otunun ve Tohumunun Faydaları: Bağırsak parazitleri­ni ve bakterileri öldürücü etkilere sahiptir­. İdrar yolu ve mide sorunlarına karşı faydalıdır­. Saç dökülmesi­ni engeller­. Basur ve yaraların iyi olmasıni kolaylaştırır­. Uyarıcıdır­. Cinsel gücü ve isteği arttırdığına inanılmakta ve bu amaçla özellikle Hindistan'da afrodizyak olarak kullanılmaktadır­. Rahim kaslarını kasıcı tesirleri ile adet söktürücü olarak faydalıdır­. Antidepresan tesirleri ile depresyon tedavisinde yararlı ola­bilir­. Parkinson hastalığına ve uykusuzluğa karşı faydalıdır­. Romatizma, varis, baş ağrısı, kalp çarpıntısı ve nefes darlığına iyi gelir­. Sıtma mikrobuna karşı da faydalıdır­. Antioksidan ve anti tümör tesirleri ile kansere karşı koruyucu ve kanser tedavisi­ni destekleyicidir­. Güzel kokusu ile antik çağlarda antidepresan olarak kullanılmaktaydı. Yakılarak tütsü edildiğinde halüsinasyona yol açacak kadar beyin fonksiyonları üzerinde etkilidir.
uzerlik otunun faydaları

Üzerlik Otu ve Üzerlik Tohumu Nasıl Kullanılır? Bitki­nin tıbbi amaçla kullanılan kısımları tohumlarıdır­. Üzerlik tohumu kurutulduktan sonra kaynamış suda demlenerek çayı hazırlanabileceği gibi kavrulduktan sonra bala karıştırılarak yenebilir veya suyla beraber içilir­. Üzerlik otu kırmızı boya el­de etmek için de kullanılmaktadır­. Üzerlik tohumu fazla tüketildiğinde bulantı ve kusma gibi yan etkilere neden  olabilmektedir­. Üzerlik otunun tıbbi faydaları dışında nazara karşı da koruduğuna inanılır. Ülkemizde tıbbi faydalarından ziyade nazara karşı olan etkileri ile ün yapmıştır. Nazardan korunmak için toplandıktan sonra kurutulur ve yakılarak tütsü edilir. Bunun dışında üzerlik tohumları iplere sıra sıra dizilip süslenerek duvara asılır. Böylece bulunduğu yeri nazardan koruduğuna inanılır.

Uyuz Otunun Faydaları

Uyuz Otu (Scabiosa maritima): Eflatun, beyaz ve mor renkte çiçekler açan ve 1 metreye kadar uzayabilen bir bitkidir. Ülkemizde Marmara bölgesinde ve Batı Karadeniz bölgesinde doğada yabani olarak yetişir. Günümüzde faydaları daha iyi bilindiğinden bazı ilaçlarda ve kozmetik sanayinde kullanılır. Güzel çiçekleri nedeniyle süs bitkisi amaçlı da yetiştirilmektedir.
uyuz otunun faydaları

Uyuz Otunun Faydaları: Uyuz otu adını uyuza karşı gösterdiği etkilerinden almıştır. Bunun dışında, egzama gibi diğer deri hastalıklarına karşı da faydalıdır.
İştahı açar.
Göğsü yumuşatır.
Akciğerlerdeki balgamı söker.
Ter attırır.
Yaraların iyileşmesini hızlandırır.
İdrar söktürücüdür ve kabızlığı giderici etkilere sahiptir.
Kanı temizler.

Uyuz Otu Nasıl Kullanılır? Bitki kaynatıldıktan sonra elde edilen su çay olarak içilir ya da saça ve sorunlu deriye sürülerek haricen kullanılır. Uyuz otu gül suyu ile birlikte kaynatılarak saçı yıkanırsa saçı sirke ve benzeri parazitlerden temizler..Uyuz Otu süs bitkisi olarak da kullanılmaktadır.

Vişnenin Faydaları

Vişne: Kiraza benzer fakat tadı kirazdan daha ekşi olan bir meyvedir. Tam bir vitamin ve mineral deposudur. A ve C vitaminleri ile potasyum, sodyum, kalsiyum ve fosfor mineralleri bakımından oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Tıbbi etkilerine bakıldığı zaman kiraz ile benzer özellikler taşıdığı görülür.

Vişnenin Faydaları:

Yaşlanma etkilerini geciktirir. Genç ve zinde bir vücuda sahip olmak istiyorsak vişneden faydalanmamız gerekir.
Vücudu ve mideyi kuvvetlendirir.
Lif içeriği fazladır. Kabızlığı giderir. Bağırsakları hastalıklara karşı korur.
Kalbi korur. Kalp hastalıklarına ve kalp krizine yakalanma riskini azaltır.
Antioksidan yani kandaki zehirli atıkları temizleyen bir meyvedir. Kansere, bilhassa kolon kanseri ve prostat kanserine karşı vücudu korur.
Mikrop öldürücüdür. Zararlı bakteri ve mantarlara karşı faydalıdır.
Bağışıklık sistemini destekleyerek hastalıklara karşı daha dirençli olmamızı sağlar. Kabakulağa, su çiçeğine ve kızamığa yakalanmayı önlemeye yardımcı olur.
Kış hastalıkları olan nezle, grip ve soğuk algınlığına karşı faydalıdır.
Ateşi düşürür ve idrar söktürür.
Kolesterolü düşürücü etkisi vardır.
İshali keser.
Göz sağlığı açısından da son derece faydalıdır.
Vücuda rahatlık verir.
Susuzluğu giderir.
Öksürüğe iyi gelir.
Ağrıları dindirir.
İltihap gidericidir.
Uyku düzensizliğinde faydalıdır.
Stres ve depresyon düşmanıdır.
Parkinson ve Alzeimer gibi yaşlılık hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Beyne faydalıdır. Beyin fonksiyonlarını geliştirir. Unutkanlık sorunu yaşayanlar için doğal bir ilaçtır.
vişnenin faydaları

Vişne Nasıl Kullanılır?
Vişnenin sadece meyvesi değil, meyve sapları ve vişne ağacının kabukları da kullanılır. Vişneden, vişne reçeli, marmelat ve vişne suyu gibi severek tüketilen yiyecek ve içecekler elde edilir. Vişne ağacının kabukları ateş düşürücü etkiye sahiptir. Sapları ise idrar söktürücü olarak kullanılmaktadır.

Adıyaman Çiğ Köftecisi Iğdır Telefon Numarası

04762271888 Iğdır Çiğ Köfte, Çiğ köfteci öz adıyaman çiğ köftesi, adıyaman çiğ köftecisi, lezzetli ve hesaplı Iğdır Çiğ Köfte