Dengeli beslenmeyen ve kafi miktarda Vitamin C almayan insanların soğuk algınlığı geçirme riski ve grip gibi hastalıklara yakalanma riski daha fazla olur.
Diyetisyen Yaşam Koçu Gizem Şeber; vitaminlerin ve minerallerin, bağışıklık sistemimiz üstündeki tesirleri yadsınamaz diyor. Neredeyse her birinin ayrı bir görevi bulunmakta. Vitamin ve mineral yetersizliği durumunda vücut direncinin azaldığı, hastalıklara daha basit yakalanıldığı ve hastalık süresinin daha uzun olabileceği uzun zamandır bilinen gerçekler. C vitamininin bağışıklık sistemi haricinde da bedenimizde mühim görevleri bulunmakta. Fakat bağışıklık sistemi için önemi ayrı.
Doku tamamiyetini sağlayan kollajenlerin sentezinde görev alması ve vücutta demir mineralinin daha iyi kullanımı görevleri bile bağışıklık sistemini destekleyen olgular. Bundan başka antioksidan olması ve vücutta meydana gelen zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olması sebebiyle hem bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlıyor hem de kansere karşı koruma sağladığı düşünülüyor. Vitamin C yetersizliğinde; vücut direnci azalıyor, diş etlerinde kanama oluşabiliyor, damarlarda kanama kolaylaşabiliyor ve birtakım vitamin ve minerallerin vücutta bulunan yararlı tesirleri azalıyor.
Bilenin tam tersi portakal, mandalina, limon gibi turunçgiller Vitamin C içerseler de, C vitamininin en zengin kaynağı değiller. Maydanoz ve asma yaprağı C vitamininin en zengin kaynakları. Fakat günlük tüketim miktarları genelde sınırlı olduğu için ötürü günlük ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalabiliyorlar. Çilek ve kuşburnu da Vitamin C muhteviyatı fazla olan meyvelerden. Yeşil biber ve kivi başka en iyi Vitamin C kaynakları. Aynı oranda olmasa bile bütün meyve ve sebzelerde Vitamin C bulunduğunu da hatırlatmak gerek. 1 adet kivi, günlük Vitamin C gereksiniminin yaklaşık %80’ini, bir tane portakal ise yaklaşık %49’unu karşılar.
C VİTAMİNİ DESTEĞİNİ KİMLER ALMALI?
Yapılan birçok bilimsel araştırmaya göre, uzun süren ve yüksek tempolu egzersiz yapanların Vitamin C desteği kullanması gerekebilmektedir. Zira spordan hemen sonra vücutta serbest radikal –zararlı madde miktarında artma gözleniyor. Sigara içenlerin Vitamin C ihtiyacı, sigara kullanmayanlara göre daha fazla. Zira sigara da vücutta zararlı maddelerin artışına neden olmaktadır. Fakat bilinçsiz Vitamin C desteği uzun süreçte böbrek taşı rizikosu yaratabileceğinden ötürü, kişiler Vitamin C desteği başlama dan evvel mutlak suretle doktorlarına danışmalılar.
SOĞUK ALGINLIĞINA C VİTAMİNİ İYİ GELİR Mİ?
Bu konudaki tartışmalar ve bilimsel çalışmalar günümüzde hala devam etmektedir. Finlandiya’da yapılmakta olan bir çalışmada, ek Vitamin C almanın soğuk algınlığına yakalanma oranını %80’e kadar azaltabileceği belirlenmiş olsa bile, bu çalışma yoğun egzersiz yapanlarda gerçekleştiği için, hareketsiz kişilerde sonuç net olmaz. Başka çalışmalar da ise, soğuk algınlığı süresini kısaltmaya yardımcı olduğunu fakat hastalığın gidişatını değiştirmediği ortaya çıkmış durumda. Günde 1 gram Vitamin C alımının olumlu yönde tesirleri olabilir. Erkeklerin günlük Vitamin C ihtiyacı 90 mg, kadınların 75 mg’dır.
GÜNLÜK C VİTAMİNİ İHTİYACINIZI KARŞILAYIN
C VİTAMİNİ KÜRÜ
1 porsiyonu günlük Vitamin C gereksinmesinin tamamından fazlasını karşılar.
Karışık Meyve suyu (1 kişilik)
2 adet kivi
2 adet portakal
2 dilim ananas
Hazırlanışı: Bütün meyveleri yıkayın, soyun. Tüm malzemeleri blenderdan geçirin. Her seferinde taze hazırlayın, bekleme Vitamin C kaybına neden olur.
İlgili aramalar: soğuk algınlığına mandalina iyi gelir mi, portakal soğuk algınlığına iyi geliyor mu, c vitamini soluk algınlığına iyi gelir mi
Online Bilgiler,Online Hesaplamalar ve Aslında içinde Online geçen Herşey hakkında Bilgiler veren Bir Platform
nezle etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nezle etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
25 Ocak 2016 Pazartesi
28 Aralık 2015 Pazartesi
Gripin Nezleden Farkı Nedir?
GRİP HASTALIĞI İLE NEZLE ARASINDAKİ FARKI NEDİR?Grip, influenza adı verilen virüsün, solunum yoluyla insan vücuduna girmesiyle başlar. Özellikle de sonbaharın sonunda , kış ve ilkbahar başında salgınlara sebep olan viral yani virüslerin neden olduğu bir hastalıktır. Nezle, diğer ismiyle soğuk algınlığı hastalığı sürekli burun akıntısı, hapşırma, öksürme, gözlerde, boğazda yanma yapar. Bununla birlikte seyreden, genellikle ateşsiz bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Nezle hastalığı kendinize iyi bakarsanız 3 - 7 günde kendiliğinden geçer ve genellikle hastalık ayakta geçirilmektedir. Grip ise hastayı yatağa düşürecek şiddette şikayetlerle kendini gösterir. Bu şikayetler; 40 dereceye varan yüksek ateş, genel vücut kırgınlığı, şiddetli bel, eklem ve kas ağrıları, baş ağrısı ve aşırı halsizliktir. Hastalığın bu özellikleri sebebiyle halk arasında grip, paçavra hastalığı olarak da bilinir. Grip olan hasta mutlaka iyi beslenmeli ve istirahat etmelidir.
İlgili aramalar: nezle gripten nasıl ayırt edilir, nezle ile grip arasındaki fark ne, grip ve nezlenin birbirinden farkı nedir
İlgili aramalar: nezle gripten nasıl ayırt edilir, nezle ile grip arasındaki fark ne, grip ve nezlenin birbirinden farkı nedir
17 Aralık 2015 Perşembe
Bahar Nezlesinin Tedavisi
Bahar nezlesi genelikle gençlerde ve çocuklarda görülen bir göz hastalığıdır.Bu göz rahatsızlığı çift taraflı konjuktivitis şeklidir. Bahar nezlesi adını bahardan almış olmasına rağmen özellikle yaz aylarında, sıcak olan iklimi yaşayan yerlerde ve çoğunlukla erkeklerde görülen bir çeşit rahatsızlıktır. Ağaç ve çiçek polenleri ilkbaharda, çayır çimen polenleri yaz başında, yabani ot polenleri ise yaz ortası ve sonbaharda bahar nezlesine sebep olurlar. Bahar nezlesinin belirtileri gözde kaşıntı, ışıktan rahatsızlık, gözde sulanma ve göz kapaklarındaki şişme olarak ortaya çıkar. Vernal konjuktivitis iki şekilde ortaya çıkabiliyor. Bunlar; palpebral form ve bulbar form. Bazen iki şeklinde kombine olduğu olgular olabiliyor. Palpebral gözdeki üst kapağın kızarık renteki halidir. Papilir konjuktivada mavi ve beyaz renkte süt görünümündeki kabartılardır. Bahar nezlesinin; folikül, papil, marjinal infiltrat gösteren trahom, inklüzyon konjuktivitisi, limbal granüloma, phylicten veya episkleritisden ayırt edilmesi gerekmektedir. Bahar nezlesi alerjik bir durum olmasıyla birlikte spesifik bir alerjen olduğu tespit edilememiştir. Doktor muayenesi ve tedavisi gereklidir. Semptomatiktir bir rahatsızlıktır. Tedavisinde kortizonlu damla ve pomadlar kullanılır. Diğer bir tedavi şeklide kriyoterapi ve cerrahi tedavisidir.Bu hastalık önlemi alınmaz ise tekrarlayabilir.
20 Ekim 2015 Salı
Nezlenin Belirtileri Nelerdir?
Nezlenin Belirtileri Nelerdir?
Burnumuzla soluduğumuz hava ve burnumuzdan ısıtılarak geçer ve ciğerlerimize gönderilir. Havadaki tozları ve mikropları burun içindeki kıllar tutarak bizim daha sağlıklı bir nefes almamızı sağlar. Nezle, burun ve soluk boruna yerleşen virüslerden dolayı ortaya çıkmaktadır. Ortalama üşütme halinde 3 gün içerisinde ortaya çıkar, burada burnu etkileyerek tıkanmasına yol açar. Hapşırma, burun akıntısı gibi türlü durumlarla kendisini ortaya çıkartır.
Grip en sık karşılaştırılan kış hastalıklarındandır ve genelde enfeksiyonla birlikye ortaya çıkmaktadır. Yüksek ateşli hastalıklara sebep olur. Titreme ve kas ağrıları ile kendisini göstermektedir. Titreme, kas ağrısı nezlenin en belirli durumlarındandır. Sonbahar aylarında ve kış ayında yoğun şekilde çocuklarda görülen bir hastalıktır. Çocuklar duyarlı olma hallerinde yakalanmaları kaçınılmaz olur.
Nezlenin belirtileri
Yemek yemek hissi ortadan kalkar. Beslenme de zorluklar ve güçlük çeker. Nefes alarak vermesi zor hale gelir. Hafiften ateş izlemlenir, ilerleyişi halinde ağız kuruması ve kaslarda zayıflama görülmektedir. Yetişkinlerde hapşırma ve burunda tıkanshy;ma yaşanır, kusma görülür, boğaz kaşınması ve ishale rastlanır.
Nezle 10 gün içerisinde kendi kendine iyileşmediği zaman balgamlı öksürük, yüksek ateş, kulak ağrısı, işitme sorunu, titreme görülmektedir. Bronşit, zatürree gibi hastalıklara sebep olmaktadır.
İlgili aramalar: nezlemiyim nasıl anlarım, nezle nasıl anlaşılır, nezlenin belirtisi nedir, nezle nasıl bir hastalıktır
Burnumuzla soluduğumuz hava ve burnumuzdan ısıtılarak geçer ve ciğerlerimize gönderilir. Havadaki tozları ve mikropları burun içindeki kıllar tutarak bizim daha sağlıklı bir nefes almamızı sağlar. Nezle, burun ve soluk boruna yerleşen virüslerden dolayı ortaya çıkmaktadır. Ortalama üşütme halinde 3 gün içerisinde ortaya çıkar, burada burnu etkileyerek tıkanmasına yol açar. Hapşırma, burun akıntısı gibi türlü durumlarla kendisini ortaya çıkartır.
Grip en sık karşılaştırılan kış hastalıklarındandır ve genelde enfeksiyonla birlikye ortaya çıkmaktadır. Yüksek ateşli hastalıklara sebep olur. Titreme ve kas ağrıları ile kendisini göstermektedir. Titreme, kas ağrısı nezlenin en belirli durumlarındandır. Sonbahar aylarında ve kış ayında yoğun şekilde çocuklarda görülen bir hastalıktır. Çocuklar duyarlı olma hallerinde yakalanmaları kaçınılmaz olur.
Nezlenin belirtileri
Yemek yemek hissi ortadan kalkar. Beslenme de zorluklar ve güçlük çeker. Nefes alarak vermesi zor hale gelir. Hafiften ateş izlemlenir, ilerleyişi halinde ağız kuruması ve kaslarda zayıflama görülmektedir. Yetişkinlerde hapşırma ve burunda tıkanshy;ma yaşanır, kusma görülür, boğaz kaşınması ve ishale rastlanır.
Nezle 10 gün içerisinde kendi kendine iyileşmediği zaman balgamlı öksürük, yüksek ateş, kulak ağrısı, işitme sorunu, titreme görülmektedir. Bronşit, zatürree gibi hastalıklara sebep olmaktadır.
İlgili aramalar: nezlemiyim nasıl anlarım, nezle nasıl anlaşılır, nezlenin belirtisi nedir, nezle nasıl bir hastalıktır
21 Şubat 2015 Cumartesi
C Vitamini Soğuk Algınlığına İyi Gelir Mi?
C Vitamini Soğuk Algınlığına İyi Gelir Mi?
Dengeli beslenmeyen ve kafi Vitamin C almayan insanların soğuk algınlığı geçirme riski ve grip gibi kış hastalıklarına yakalanma riski daha yüksek.
Vitaminler ve minerallerin, bağışıklık sistemimiz üstündeki tesirleri gözardı edilemez diyor, Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber. Neredeyse her birinin ayrı bir görevi bulunmakta. Vitamin ve mineral yetersizliklerinde vücut direncinin azaldığı, hastalıklara daha basit yakalanıldığı ve hastalık süresinin daha uzun olabileceği uzun zamandır bilinen gerçekler. C vitamininin bağışıklık sistemi haricinde da bedenimizde mühim görevleri bulunmakta. Fakat bağışıklık sistemi için önemi ayrı.
Doku tamamiyetini sağlayan kollejenlerin sentezinde görev alması ve vücutta demir mineralinin daha iyi kullanımı görevleri bile bağışıklık sistemini destekleyen olgular. Bundan başka antioksidan olması ve vücutta meydana gelen zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olması sebebiyle hem bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlıyor hem de kansere karşı koruma sağladığı düşünülüyor. Vitamin C yetersizliğinde; vücut direnci azalıyor, diş etlerinde kanama oluşabiliyor, damarlarda kanama kolaylaşabiliyor ve birtakım vitamin ve minerallerin vücutta bulunan yararlı tesirleri azalıyor.
Bilenin tam tersi portakal, mandalina, limon gibi turunçgiller Vitamin C içerseler de, C vitamininin en zengin kaynağı değiller. Maydanoz ve asma yaprağı C vitamininin en zengin kaynakları. Fakat günlük tüketim miktarları genelde sınırlı olduğu için ötürü günlük ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalabiliyorlar. Çilek ve kuşburnu da Vitamin C muhteviyatı fazla olan meyvelerden. Yeşil biber ve kivi başka en iyi Vitamin C kaynakları. Aynı oranda olmasa bile bütün meyve ve sebzelerde Vitamin C bulunduğunu da hatırlatmak gerek. 1 adet kivi, günlük Vitamin C gereksiniminin yaklaşık %80’ini, bir tane portakal ise yaklaşık %49’unu karşılar.
C VİTAMİNİ DESTEĞİNİ KİMLER ALMALI?
Yapılan birçok bilimsel araştırmaya göre, uzun süren ve yüksek tempolu egzersiz yapanların Vitamin C desteği kullanması gerekebilmektedir. Zira spordan hemen sonra vücutta serbest radikal –zararlı madde miktarında artma gözleniyor. Sigara içenlerin Vitamin C ihtiyacı, sigara kullanmayanlara göre daha fazla. Zira sigara da vücutta zararlı maddelerin artışına neden olmaktadır. Fakat bilinçsiz Vitamin C desteği uzun süreçte böbrek taşı rizikosu yaratabileceğinden ötürü, kişiler Vitamin C desteği başlama dan evvel mutlak suretle doktorlarına danışmalılar.
SOĞUK ALGINLIĞI İÇİN C VİTAMİNİ ALMALI MI?
Bu konudaki tartışmalar ve bilimsel çalışmalar hala devam etmektedir. Finlandiya’da yapılmakta olan bir çalışmada, ek Vitamin C almanın soğuk algınlığına yakalanma oranını %80’e kadar azaltabileceği belirlenmiş olsa bile, bu çalışma yoğun egzersiz yapanlarda gerçekleştiği için, hareketsiz kişilerde sonuç net olmaz. Başka çalışmalar da ise, soğuk algınlığı süresini kısaltmaya yardımcı olduğunu fakat hastalığın gidişatını değiştirmediği ortaya çıkmış durumda. Günde 1 gram Vitamin C alımının olumlu yönde tesirleri olabilir. Erkeklerin günlük Vitamin C ihtiyacı 90 mg, kadınların 75 mg’dır.
GÜNLÜK C VİTAMİNİ İHTİYACINIZI KARŞILIYOR MUSUNUZ!
C VİTAMİNİ KÜRÜ
1 porsiyonu günlük Vitamin C gereksinme sinin tamamından fazlasını karşılar.
Karışık Meyve suyu (1 kişilik)
2 adet portakal
2 adet kivi
2 dilim ananas
Hazırlanması: Bütün meyveleri yıkayarak soyun. Tüm malzemeleri blenderdan geçirin. Her seferinde taze hazırlayın ve bekletmeden için. Beklediğinde meyve suyunda Vitamin C kaybına neden olur.
İlgili aramalar: c vitamini soğuk algınlığına iyi gelir mi, soğuk algınlığına ne iyi gelir, c vitamini gribe karşı korur mu
Dengeli beslenmeyen ve kafi Vitamin C almayan insanların soğuk algınlığı geçirme riski ve grip gibi kış hastalıklarına yakalanma riski daha yüksek.
Vitaminler ve minerallerin, bağışıklık sistemimiz üstündeki tesirleri gözardı edilemez diyor, Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber. Neredeyse her birinin ayrı bir görevi bulunmakta. Vitamin ve mineral yetersizliklerinde vücut direncinin azaldığı, hastalıklara daha basit yakalanıldığı ve hastalık süresinin daha uzun olabileceği uzun zamandır bilinen gerçekler. C vitamininin bağışıklık sistemi haricinde da bedenimizde mühim görevleri bulunmakta. Fakat bağışıklık sistemi için önemi ayrı.
Doku tamamiyetini sağlayan kollejenlerin sentezinde görev alması ve vücutta demir mineralinin daha iyi kullanımı görevleri bile bağışıklık sistemini destekleyen olgular. Bundan başka antioksidan olması ve vücutta meydana gelen zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olması sebebiyle hem bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlıyor hem de kansere karşı koruma sağladığı düşünülüyor. Vitamin C yetersizliğinde; vücut direnci azalıyor, diş etlerinde kanama oluşabiliyor, damarlarda kanama kolaylaşabiliyor ve birtakım vitamin ve minerallerin vücutta bulunan yararlı tesirleri azalıyor.
Bilenin tam tersi portakal, mandalina, limon gibi turunçgiller Vitamin C içerseler de, C vitamininin en zengin kaynağı değiller. Maydanoz ve asma yaprağı C vitamininin en zengin kaynakları. Fakat günlük tüketim miktarları genelde sınırlı olduğu için ötürü günlük ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalabiliyorlar. Çilek ve kuşburnu da Vitamin C muhteviyatı fazla olan meyvelerden. Yeşil biber ve kivi başka en iyi Vitamin C kaynakları. Aynı oranda olmasa bile bütün meyve ve sebzelerde Vitamin C bulunduğunu da hatırlatmak gerek. 1 adet kivi, günlük Vitamin C gereksiniminin yaklaşık %80’ini, bir tane portakal ise yaklaşık %49’unu karşılar.
C VİTAMİNİ DESTEĞİNİ KİMLER ALMALI?
Yapılan birçok bilimsel araştırmaya göre, uzun süren ve yüksek tempolu egzersiz yapanların Vitamin C desteği kullanması gerekebilmektedir. Zira spordan hemen sonra vücutta serbest radikal –zararlı madde miktarında artma gözleniyor. Sigara içenlerin Vitamin C ihtiyacı, sigara kullanmayanlara göre daha fazla. Zira sigara da vücutta zararlı maddelerin artışına neden olmaktadır. Fakat bilinçsiz Vitamin C desteği uzun süreçte böbrek taşı rizikosu yaratabileceğinden ötürü, kişiler Vitamin C desteği başlama dan evvel mutlak suretle doktorlarına danışmalılar.
SOĞUK ALGINLIĞI İÇİN C VİTAMİNİ ALMALI MI?
Bu konudaki tartışmalar ve bilimsel çalışmalar hala devam etmektedir. Finlandiya’da yapılmakta olan bir çalışmada, ek Vitamin C almanın soğuk algınlığına yakalanma oranını %80’e kadar azaltabileceği belirlenmiş olsa bile, bu çalışma yoğun egzersiz yapanlarda gerçekleştiği için, hareketsiz kişilerde sonuç net olmaz. Başka çalışmalar da ise, soğuk algınlığı süresini kısaltmaya yardımcı olduğunu fakat hastalığın gidişatını değiştirmediği ortaya çıkmış durumda. Günde 1 gram Vitamin C alımının olumlu yönde tesirleri olabilir. Erkeklerin günlük Vitamin C ihtiyacı 90 mg, kadınların 75 mg’dır.
GÜNLÜK C VİTAMİNİ İHTİYACINIZI KARŞILIYOR MUSUNUZ!
C VİTAMİNİ KÜRÜ
1 porsiyonu günlük Vitamin C gereksinme sinin tamamından fazlasını karşılar.
Karışık Meyve suyu (1 kişilik)
2 adet portakal
2 adet kivi
2 dilim ananas
Hazırlanması: Bütün meyveleri yıkayarak soyun. Tüm malzemeleri blenderdan geçirin. Her seferinde taze hazırlayın ve bekletmeden için. Beklediğinde meyve suyunda Vitamin C kaybına neden olur.
İlgili aramalar: c vitamini soğuk algınlığına iyi gelir mi, soğuk algınlığına ne iyi gelir, c vitamini gribe karşı korur mu
15 Şubat 2015 Pazar
Çocuklar Enfeksiyondan Nasıl Korunur?
Çocuklar Enfeksiyondan Nasıl Korunur?
Kış mevsimi geldiğinde soğuktan herkes etkilenir. Soğuk algınlığına yakalananlar iyileşmeye çalışır. Bilhassa kış mevsiminde daha çok ortaya çıkan üst solunum yolu enfeksiyonlarından çocuklar daha fazla etkilenmektedir.
Ebeveynler, çocuklarını üst solunum yolu enfeksiyonlarından koruma amacıyla neler yapmalı, çocuklar nasıl beslenmeli? Liv Hospital Çocuk Hastalıkları Bölüm Başkanı olan Prof. Dr. İpek Akman değerli görüşlerini paylaştı..
Solunum yolu enfeksiyonları enfeksiyonun yerleştiği bölgeye göre üst ve alt solunum yolları enfeksiyonları olarak ikiye ayrılır. Üst solunum yolu enfeksiyonu dediğimizde, kulak, burun, boğaz bölgesi enfeksiyonlarını, alt solunum yolu enfeksiyonları dediğimizde ise bronşitler ve zatürre dediğimiz enfeksiyonlar kastedilir. Üst solunum yolları enfeksiyonlarının nezle, boğaz ağrısı, kulak ağrısı ve ateş gibi bulguları olabilir. Çoğunlukla viral hastalıklardır ve antibiyotik tedavisine gerek duyulmaz. Bu gibi durumlarda hasta dinlenmeli ve beslenmesine dikkat etmelidir.
Vücudun direnci yüksek tutulmalıdır
Tüm solunum yolu enfeksiyonları için önemli olan başlangıçta kişinin vücut direncini yüksek tutmasıdır. Vücut direnci düştüğü zaman enfeksiyon ilerleyebilir, olaya eklenen bakteriler enfeksiyonu ağırlaştırabilir. Alt solunum yolları enfeksiyonlarında öksürük ve göğüste yanma hissi, balgam çıkarma, nefes darlığı gibi şikayetler görülebilir. Genel durum bozukluğu, aşırı halsizlik ve ateş önemli bulgulardır. Örneğin zatürrede genellikle üşüme ve titreme ile birlikte yükselen ateş olabilir. Enfeksiyonu olan çocuğun uzman bir doktor tarafından değerlendirilmesi ve tedavisinin planlanması gereklidir.Kış mevsimi, soğuklar herkesi etkiliyor, soğuk algınlıklarına yakalananlar iyileşmeye çalışıyor. Bilhassa kış mevsiminde daha çok meydana gelen üst solunum yolları enfeksiyonlarından çocuklar daha çok etkileniyor.
Sık enfeksiyon geçiren bir çocuğun bağışıklık sistemi zayıf mıdır?
Vücudumuzun hastalıklara karşı bir defans mekanizması bulunur. Beş yaşından küçük çocukların bağışıklık sistemi henüz gelişimini tamamlamamıştır. Enfeksiyonlar erişkine göre daha sık ve daha ağırdır. Bazı çocuklarda kalıtsal bir sorun neticesi çocuğun bağışıklık sisteminde kalıcı bir noksanlık bulunabilir. Bu çocuklar çok sık hastalanırlar, hastaneye yatmaları gerekebilmektedir. Bu durumun bir uzman tarafı ile değerlendirilişi gerekiyor.
Enfeksiyonlardan korunma amacıyla nasıl beslenmek gerekir?
Beslenme deformiteleri (bozuklukları) bağışıklık sistemi zayıflatarak sık enfeksiyonlara sebep olabilir. Bilhassa 1 yaşına kadar anne sütü ile beslenmiş bebekler sütteki koruyucu hücreler ve antikorlar yardımıyla daha az enfeksiyon geçirirler. Daha ileride ki yaşlarında bütün yiyecek gruplarını dengeli oranlarda içeren, yaşa uygun beslenme programı bünyeyi güçlü tutmaktadır. Sağlıklı beslenen kişinin devamlı vitamin alması gerekli olmaz. Bilimsel açıdan vitaminlerin solunum yolları enfeksiyonlarına karşı koruyucu bir özelliği olduğu gösterilmemiştir fakat vücutta bazı vitaminlerin eksik olduğu tespit edilir ise vitamin kullanılabilir. Vitaminleri doğal besinlerden almak daha yararlıdır. Örnek verecek olursak turunçgillerin bol tüketilmesi önerilmektedir. Zayıflık gibi aşırı kilo da pek çok soruna neden olur. Obez çocuklarda da enfeksiyonlara yatkınlık artma göstermiştir. Bu çocuklarda üst solunum yollarında yağ birikimi neticesi daralma olabilir, sık enfeksiyon görülebilmektedir.
Enfeksiyon riskini arttıran sebepler
* Çocuğun bulunmuş olduğu ortamın kalabalık olması çocukların birbirlerine enfeksiyon bulaştırma olasılığını arttırmaktadır.
* Kreşe yeni başlayan çocuk o sene farklı mikroplarla tanışarak sık enfeksiyon geçirebilir.
* Solunum yolu enfeksiyonuna neden olan mikroplar hasta insanların bulunmuş olduğu ortamda solunan havadan nefes yolu ile ya da öpüşürken, el sıkışırken meydana gelen damlacık enfeksiyonu yolu ile alınmaktadır. Bundan dolayı el yıkamasına dikkat etmenin solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada birincil koruma metodu olarak da kabul edilir.
* Kış ayarında kapalı mekanlarda bulunuluşu enfeksiyonu olan bir kişinin diğerlerine de enfeksiyonu bulaştırmasına neden olabilir.
* Havalandırmasız ya da sigara içilmiş kapalı ortamlarda bulunma, toplu taşıma araçlarının daha sık kullanımı enfeksiyonların yayılmasını kolay hale getirir.
* Alerjisi olan çocuklarda burun tıkanık olması sıktır, sinüzite yatkınlık bulunur.
* Sigara dumanına maruz kalan çocuklarda hem alt hem üst solunum yolu enfeksiyonları daha fazladır.
Hangi aşıları yaptırdığımızda enfeksiyonlardan daha çok korunabiliriz?
Çocuğun bütün aşıları düzenli şekilde yapılmalı ve kayıt tutulmalıdır. Zatürre (pnömokok) aşısı da son 2 senedir artık aşı şemamızda yer almakta ve bütün bebeklere uygulanmaktadır.Çocuğunuz 2 yaşından büyükse doktorunuza sorarak aşılanma durumunu öğrenmeniz yararlı olmaktadır. Risk gruplarının her sene sonbahar aylarında influenza (grip) aşısını yaptırması gerekir. Bu sene salgın yapan pandemik influenza (H1N1) virüsüne karşı üretilen aşının kullanımı risk grubundaki kişiler (5 yaşından küçükler, hamileler, kronik hastalığı olan erişkinler) için yaşamsal ehemmiyet taşımaktadır. 6 aydan küçük prematüre bebekler (doğum ağırlığı < 1500 gram ve solunum yardımı almışlarsa) doktorları gözetiminde kış ayları boyunca RSV enfeksiyonundan koruyucu antikor içeren bir ilaç kullanımı gerekir.
Grip hastalığının soğuk algınlığından farkı nedir?
Grip virüsünün A, B, C gibi türleri bulunur. A tipi hem hayvanlarda hem de insanlarda enfeksiyona yola açabilir. Bu virüs her sene antijenleri yeniler. Örnek verecek olursak kuş gribi (H5N1) enfekte kümes hayvanlarını tüketen insanlara bulaşan ve ağır hastalığa ve ölüme yol açabilen bir A tipi virüsüdür. H5N1 insandan insana temas ile bulaşmaz. Domuz gribi (H1N1) ise insandan insana bulaşıcılığı yüksek bir grip virüsüdür. Hastalığın seyri sağlıklı erişkinler için hafiftir. Ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrıları, boğaz ağrısı, öksürük ve ishale sebep olabilir. Ateş genel olarak 3 günden kısa sürmektedir. Olguların bir bölümünde orta kulak iltihabı ve zatürre gelişebilir. Vücut direnci düştüğünden hadiseye bakteriler eklenip enfeksiyon ağırlaşabilir. Soğuk algınlığı ise genel olarak rinoviruslardan kaynaklı gelişmektedir. Nezle, boğaz ağrısı, ses kısıklığına sebep olabilir. Ateş yoktur ya da hafiftir. Bulgular ortalama olarak 1 haftada düzelir, fakat 1 yaşından küçük çocuklar bronşiyolit yönünden riskli oldukları için bir doktor tarafı ile değerlendirilmelidir. Genel hijyen kurallarına uyma (el temizliği, aşırı kalabalıktan kaçınma, kafi havalandırması olan ortamlarda bulunma), sigara dumanına maruz kalmama, iyi beslenme ve en önemlisi de aşı olma, enfeksiyonlardan korunmada en etkin yöntemlerdir.
İlgili aramalar: çocuklar enfeksiyondan nasıl korunur, ebfeksiyondan nasıl korunuruz, kış mevsimi hastalıklarından nasıl korunabiliriz, kış hastalıklarına nasıl yakalanmayız
Kış mevsimi geldiğinde soğuktan herkes etkilenir. Soğuk algınlığına yakalananlar iyileşmeye çalışır. Bilhassa kış mevsiminde daha çok ortaya çıkan üst solunum yolu enfeksiyonlarından çocuklar daha fazla etkilenmektedir.
Ebeveynler, çocuklarını üst solunum yolu enfeksiyonlarından koruma amacıyla neler yapmalı, çocuklar nasıl beslenmeli? Liv Hospital Çocuk Hastalıkları Bölüm Başkanı olan Prof. Dr. İpek Akman değerli görüşlerini paylaştı..
Solunum yolu enfeksiyonları enfeksiyonun yerleştiği bölgeye göre üst ve alt solunum yolları enfeksiyonları olarak ikiye ayrılır. Üst solunum yolu enfeksiyonu dediğimizde, kulak, burun, boğaz bölgesi enfeksiyonlarını, alt solunum yolu enfeksiyonları dediğimizde ise bronşitler ve zatürre dediğimiz enfeksiyonlar kastedilir. Üst solunum yolları enfeksiyonlarının nezle, boğaz ağrısı, kulak ağrısı ve ateş gibi bulguları olabilir. Çoğunlukla viral hastalıklardır ve antibiyotik tedavisine gerek duyulmaz. Bu gibi durumlarda hasta dinlenmeli ve beslenmesine dikkat etmelidir.
Vücudun direnci yüksek tutulmalıdır
Tüm solunum yolu enfeksiyonları için önemli olan başlangıçta kişinin vücut direncini yüksek tutmasıdır. Vücut direnci düştüğü zaman enfeksiyon ilerleyebilir, olaya eklenen bakteriler enfeksiyonu ağırlaştırabilir. Alt solunum yolları enfeksiyonlarında öksürük ve göğüste yanma hissi, balgam çıkarma, nefes darlığı gibi şikayetler görülebilir. Genel durum bozukluğu, aşırı halsizlik ve ateş önemli bulgulardır. Örneğin zatürrede genellikle üşüme ve titreme ile birlikte yükselen ateş olabilir. Enfeksiyonu olan çocuğun uzman bir doktor tarafından değerlendirilmesi ve tedavisinin planlanması gereklidir.Kış mevsimi, soğuklar herkesi etkiliyor, soğuk algınlıklarına yakalananlar iyileşmeye çalışıyor. Bilhassa kış mevsiminde daha çok meydana gelen üst solunum yolları enfeksiyonlarından çocuklar daha çok etkileniyor.
Sık enfeksiyon geçiren bir çocuğun bağışıklık sistemi zayıf mıdır?
Vücudumuzun hastalıklara karşı bir defans mekanizması bulunur. Beş yaşından küçük çocukların bağışıklık sistemi henüz gelişimini tamamlamamıştır. Enfeksiyonlar erişkine göre daha sık ve daha ağırdır. Bazı çocuklarda kalıtsal bir sorun neticesi çocuğun bağışıklık sisteminde kalıcı bir noksanlık bulunabilir. Bu çocuklar çok sık hastalanırlar, hastaneye yatmaları gerekebilmektedir. Bu durumun bir uzman tarafı ile değerlendirilişi gerekiyor.
Enfeksiyonlardan korunma amacıyla nasıl beslenmek gerekir?
Beslenme deformiteleri (bozuklukları) bağışıklık sistemi zayıflatarak sık enfeksiyonlara sebep olabilir. Bilhassa 1 yaşına kadar anne sütü ile beslenmiş bebekler sütteki koruyucu hücreler ve antikorlar yardımıyla daha az enfeksiyon geçirirler. Daha ileride ki yaşlarında bütün yiyecek gruplarını dengeli oranlarda içeren, yaşa uygun beslenme programı bünyeyi güçlü tutmaktadır. Sağlıklı beslenen kişinin devamlı vitamin alması gerekli olmaz. Bilimsel açıdan vitaminlerin solunum yolları enfeksiyonlarına karşı koruyucu bir özelliği olduğu gösterilmemiştir fakat vücutta bazı vitaminlerin eksik olduğu tespit edilir ise vitamin kullanılabilir. Vitaminleri doğal besinlerden almak daha yararlıdır. Örnek verecek olursak turunçgillerin bol tüketilmesi önerilmektedir. Zayıflık gibi aşırı kilo da pek çok soruna neden olur. Obez çocuklarda da enfeksiyonlara yatkınlık artma göstermiştir. Bu çocuklarda üst solunum yollarında yağ birikimi neticesi daralma olabilir, sık enfeksiyon görülebilmektedir.
Enfeksiyon riskini arttıran sebepler
* Çocuğun bulunmuş olduğu ortamın kalabalık olması çocukların birbirlerine enfeksiyon bulaştırma olasılığını arttırmaktadır.
* Kreşe yeni başlayan çocuk o sene farklı mikroplarla tanışarak sık enfeksiyon geçirebilir.
* Solunum yolu enfeksiyonuna neden olan mikroplar hasta insanların bulunmuş olduğu ortamda solunan havadan nefes yolu ile ya da öpüşürken, el sıkışırken meydana gelen damlacık enfeksiyonu yolu ile alınmaktadır. Bundan dolayı el yıkamasına dikkat etmenin solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada birincil koruma metodu olarak da kabul edilir.
* Kış ayarında kapalı mekanlarda bulunuluşu enfeksiyonu olan bir kişinin diğerlerine de enfeksiyonu bulaştırmasına neden olabilir.
* Havalandırmasız ya da sigara içilmiş kapalı ortamlarda bulunma, toplu taşıma araçlarının daha sık kullanımı enfeksiyonların yayılmasını kolay hale getirir.
* Alerjisi olan çocuklarda burun tıkanık olması sıktır, sinüzite yatkınlık bulunur.
* Sigara dumanına maruz kalan çocuklarda hem alt hem üst solunum yolu enfeksiyonları daha fazladır.
Hangi aşıları yaptırdığımızda enfeksiyonlardan daha çok korunabiliriz?
Çocuğun bütün aşıları düzenli şekilde yapılmalı ve kayıt tutulmalıdır. Zatürre (pnömokok) aşısı da son 2 senedir artık aşı şemamızda yer almakta ve bütün bebeklere uygulanmaktadır.Çocuğunuz 2 yaşından büyükse doktorunuza sorarak aşılanma durumunu öğrenmeniz yararlı olmaktadır. Risk gruplarının her sene sonbahar aylarında influenza (grip) aşısını yaptırması gerekir. Bu sene salgın yapan pandemik influenza (H1N1) virüsüne karşı üretilen aşının kullanımı risk grubundaki kişiler (5 yaşından küçükler, hamileler, kronik hastalığı olan erişkinler) için yaşamsal ehemmiyet taşımaktadır. 6 aydan küçük prematüre bebekler (doğum ağırlığı < 1500 gram ve solunum yardımı almışlarsa) doktorları gözetiminde kış ayları boyunca RSV enfeksiyonundan koruyucu antikor içeren bir ilaç kullanımı gerekir.
Grip hastalığının soğuk algınlığından farkı nedir?
Grip virüsünün A, B, C gibi türleri bulunur. A tipi hem hayvanlarda hem de insanlarda enfeksiyona yola açabilir. Bu virüs her sene antijenleri yeniler. Örnek verecek olursak kuş gribi (H5N1) enfekte kümes hayvanlarını tüketen insanlara bulaşan ve ağır hastalığa ve ölüme yol açabilen bir A tipi virüsüdür. H5N1 insandan insana temas ile bulaşmaz. Domuz gribi (H1N1) ise insandan insana bulaşıcılığı yüksek bir grip virüsüdür. Hastalığın seyri sağlıklı erişkinler için hafiftir. Ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrıları, boğaz ağrısı, öksürük ve ishale sebep olabilir. Ateş genel olarak 3 günden kısa sürmektedir. Olguların bir bölümünde orta kulak iltihabı ve zatürre gelişebilir. Vücut direnci düştüğünden hadiseye bakteriler eklenip enfeksiyon ağırlaşabilir. Soğuk algınlığı ise genel olarak rinoviruslardan kaynaklı gelişmektedir. Nezle, boğaz ağrısı, ses kısıklığına sebep olabilir. Ateş yoktur ya da hafiftir. Bulgular ortalama olarak 1 haftada düzelir, fakat 1 yaşından küçük çocuklar bronşiyolit yönünden riskli oldukları için bir doktor tarafı ile değerlendirilmelidir. Genel hijyen kurallarına uyma (el temizliği, aşırı kalabalıktan kaçınma, kafi havalandırması olan ortamlarda bulunma), sigara dumanına maruz kalmama, iyi beslenme ve en önemlisi de aşı olma, enfeksiyonlardan korunmada en etkin yöntemlerdir.
İlgili aramalar: çocuklar enfeksiyondan nasıl korunur, ebfeksiyondan nasıl korunuruz, kış mevsimi hastalıklarından nasıl korunabiliriz, kış hastalıklarına nasıl yakalanmayız
22 Ocak 2015 Perşembe
Gribe Karşı Koruyan Besinler
Gribe Karşı Koruyan Besinler
Kış mevsiminin gelişiyle artan grip salgınlarına karşı bağışıklık sisteminizi güçlendirmek oldukça önem vermemiz gereken bir durum.
Havaların soğumasıyla birlikte grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanma riskimizde arttı. Tavsiyemiz; sizi hastalıklardan koruyacak bu gıdalardan bol bol tüketmenizdir.
Gribe karşı koruyan gıdalar
Ani ısı değişimleri; baş ağrısı, halsizlik ve yorgunluğa neden olmaktadır. Bağışıklık sisteminin zayıflamasına sebep olan bu sorunlar; grip, nezle, soğuk algınlığı, bronşit gibi pek çok hastalığı da beraberinde getirmektedir.
Ünlü diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, hastalıklara karşı bazı tavsiyelerde bulunuyor:
- Şifa kaynağımız kefir. Yoğurt prebiyotik, kefir ise probiyotik olarak tanımlanmaktadır. Bunlar vitaminlerin emilmesini fazlalaştırır hastalıklara karşı vücudumuzu korur.
– Yumurta, balık, süt, ıspanak, havuç, yeşil biber enfeksiyonlara karşı mükemmel koruma sağlar.
– E vitaminin en mühim görevi antioksidan özelliğidir. E vitamini bakımından zengin besinler; ceviz, fındık, badem, yeşil sebzeler, kuru baklagiller gibi besinlerdir.
– Sarımsak bağışıklık sisteminin baskılanmasını önler. Aynı zamanda kansere karşı tesirli bir silahtır. Kokusu bile faydalıdır.
– Maydanoz, bir provitamin A yani beta karoten kaynağıdır. Bu özelliği ile görme gücü, kılcal damar sistemi ve tiroid bezinin fonksiyonları üstünde tesirlidir.
– Kayısı da enfeksiyonlara karşı vücut direncinin artmasında mühim rolü bulunur.
İlgili aramalar: gribe karşı ne iyi gelir, gribe yakalanmamak için, gribe yakalanmamak için neler yemeliyiz, grip olmamak için ne yemeliyiz
Kış mevsiminin gelişiyle artan grip salgınlarına karşı bağışıklık sisteminizi güçlendirmek oldukça önem vermemiz gereken bir durum.
Havaların soğumasıyla birlikte grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanma riskimizde arttı. Tavsiyemiz; sizi hastalıklardan koruyacak bu gıdalardan bol bol tüketmenizdir.
Gribe karşı koruyan gıdalar
Ani ısı değişimleri; baş ağrısı, halsizlik ve yorgunluğa neden olmaktadır. Bağışıklık sisteminin zayıflamasına sebep olan bu sorunlar; grip, nezle, soğuk algınlığı, bronşit gibi pek çok hastalığı da beraberinde getirmektedir.
Ünlü diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, hastalıklara karşı bazı tavsiyelerde bulunuyor:
- Şifa kaynağımız kefir. Yoğurt prebiyotik, kefir ise probiyotik olarak tanımlanmaktadır. Bunlar vitaminlerin emilmesini fazlalaştırır hastalıklara karşı vücudumuzu korur.
– Yumurta, balık, süt, ıspanak, havuç, yeşil biber enfeksiyonlara karşı mükemmel koruma sağlar.
– E vitaminin en mühim görevi antioksidan özelliğidir. E vitamini bakımından zengin besinler; ceviz, fındık, badem, yeşil sebzeler, kuru baklagiller gibi besinlerdir.
– Sarımsak bağışıklık sisteminin baskılanmasını önler. Aynı zamanda kansere karşı tesirli bir silahtır. Kokusu bile faydalıdır.
– Maydanoz, bir provitamin A yani beta karoten kaynağıdır. Bu özelliği ile görme gücü, kılcal damar sistemi ve tiroid bezinin fonksiyonları üstünde tesirlidir.
– Kayısı da enfeksiyonlara karşı vücut direncinin artmasında mühim rolü bulunur.
İlgili aramalar: gribe karşı ne iyi gelir, gribe yakalanmamak için, gribe yakalanmamak için neler yemeliyiz, grip olmamak için ne yemeliyiz
18 Kasım 2013 Pazartesi
Soğuk algınlığına hangi içecekler iyi gelir?
Soğuk algınlığına hangi içecekler iyi gelir?
Soğuk algınlığı ve üst solunum yolları enfeksiyonlarında bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle A, E ve C vitaminlerinin takviyesi önemli bir faktördür. Bu vitamin türlerinin bulunduğu sebze ve meyvelerin tüketilmesi, çeşitli içeceklerinin yapılarak içilmesi önemli bir destek sağlarlar.Meyan kökü ve zencefil içecekler yoluyla ve diğer yollardan tüketilerek soğuk algınlığının tedavisinde son derece önemli destek sağlarlar. Zencefil ve meyan kökü içerisinde bulunan antibiyotikler soğuk algınlığına neden olan mikroplara karşıda savaşan bir özellik ortaya çıkarırlar, bunun yanı sıra içlerindeki vitaminlerle bağışıklık sistemini desteklerler. Ancak meyan kökü kullanımına dikkat edilmesi gerekmektedir. Meyan kökü; tansiyon, şeker, kalp ve böbrek rahatsızlıkları olan kişilerde ağır etkiler ortaya çıkarabilirler ve bu sebeple mutlaka uzman görüşüne başvurarak kullanılması gerekmektedir.
İlgili aramalar: soğuk algınlığında hangi içecekler içilir? soğuk algınlığına hangi içecekler iyi gelir?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Konya Peugeot
Konya Peugeot Servisi Son dakika En iyi Konya Peugeot Servisi Tuğra Otomotiv | Peugeot - Citroën - DS - Opel Servisi (Konya) Konya'...
-
DİSTANDÜ NEDİR? Distandü, kelime anlamı olarak “gergin” anlamında olup, organ üzerinde kullanılan tıbbi bir terimdir. Distandü, safra kese...
-
Kasık Mantarı Nedir? Kasık mantarı, en fazla karşılaşılan mantar enfeksiyonlarındandır ve Tinea Cruris olarak da bilinir. genel olarak e...
-
APSE Vücudun hemen her bölgesinde çıkabilen içi cerahat dolu şişliklere apse denir. Vücudumuzda enfeksiyon olduğu durumlarda bağışıklık sis...