28 Nisan 2015 Salı

Mol Gebelik Nedir?

MOL GEBELİK (Molar gebelik, Mol Hidatiform)

Mol gebelik, halk arasın­da bilinen  ismiy­le "Üzüm Gebeliği", erken  gebelik süreci boyunca rastlanan, gebelik ürününün sağlıklı gelişimi­nin aksamış olduğu hastalıktır­. Esasın­da plasentanın normaldışı gelişimidir ve rahim içinde üzüm tanesi biçimin­de bolca oluşumlar içermesiyle karakterizedir­­.

Mol gebeliğin iki türü vardır: Komplet ve parsiyel (inkomplet):

A)Komplet (tam) Mol: Gebelik yalnız­ca plasental dokular­dan meydana gelmiş­tir­­. Bebeğe ait hiç bir doku bulun­maz­. Bu durum, çekirdeksiz bir yumurtanın spermle döllenme­si sonu­cu olmakta­dır­­.  Yumurtanın çekirdeksiz olma­sı sebebiy­le bebek gelişimi olmaz fakat bebeğe ait eklerden  plasenta gelişmeye devam eder­. Plasental yapılar­dan salgılanmakta olan bhCG hormonu sebebiy­le hastada gebelik belirtileri bulunmaktadır­­.  Bu form, mol gebeliğin daha sık gözlenen  şeklidir­­. Belirtileri gebeliğin erken  süreci boyunca ortaya çıkmakta­dır­­.

B)Parsiyel (kısmi) Mol: Normaldışı plasental gelişimin yanı sıra bebeğe ait oluşumlar da mevcuttur­. Normal bir yumurta hücresi­nin iki spermle döllenme­si söz konusudur­. Her ne kadar bebek oluşmuş ise de kalıt­sal olarak fazla kromozomu olan bebeğin yaşama şansı bulun­maz­. İçeri giren  iki sperm (23+23= 46) ve yumurta hücresi (23) kromozomları birleşince ortaya kalıt­sal şifre deformitesi (bozukluğu) olan 69 kromozomlu bir gebelik materyali çıkmıştır (Normal insan­da 46 kromozom bulunur)­.

Risk Faktörleri:

Anne yaşı­nın artma­sı ile görülme ora­nı artmakta­dır­­.  Sosyoekonomik seviyesi düşük ve kötü beslenen  kadınlar­da daha sık olur­. Görülme oranı 1000 hamilelikte 1 olarak bildirilmektedir­­. Daha öncesin­den  mol gebelik geçirmiş bulunanlar­da tekrar mol gebelik geçirme rizikosu 10 kat kadar artar ve %1' e yükselir­­. İki kez mol gebelik geçirmiş bulunanlar­da risk %10' a yükselir­­.

Yakınmalar:

Hastada gebeliğin bütün belirtileri buluna­bilir­­.

Adet gecikme­si ilk bulgudur­. Yapılan gebelik testleri pozitif çıkar­. Mol gebelik genel olarak erken  gebelik süreci boyunca kanamaya neden  olmakta­dır­­.

Gebelik bulantı ve kusmaları daha şiddetlidir­­. Zira bu hastalıkta salgılanmakta olan bhCG miktarı, normalin çok üstündedir­­. Nadir olarak erken  süreçte preeklampsi, hipertiroidi, aşırı kıllanma gibi, başka hormonların salgılanması­nın yol açtığı hal­ler ortaya çıkmakta­dır­­.

Gebelerin bazısı 'üzüm tanesi­ni anımsatan parça düşürme' şikayeti ile başvurur­.

bHCG (plasentadan salınan bir hormon) yüksekliği sebebiy­le bir­takım hastalar­da her iki yumurtalıkta kist oluşumu saptana­bilir­­. Bu kistlerin büyüyüşü ve hormon salgılama­sı halinde ağrı, vücut­ta tüylenme gibi belirtiler eklenebilir­­.

Tüm belirtiler, genel olarak , parsiyel mol­de daha hafiftir ve daha geç süreçte bulgu vermekte­dir­­.

Tedavi:

Tedavi öncesi, kan testleri yapılır, kan grubu tayin edilir, başka organlara yayılım araştırma­sı yapılmakta­dır­­.  Akciğer filmi çekilir­­.

Hastane koşulların­da genel aneztezi uygulama­sı ile rahim ağzı­nın genişletilmesi­ni müteakip rahim içi­nin boşaltılışı temel tedavi metodudur­.

Takip:

Mol gebeliği, Gestasyonel Trofoblastik Neoplazi (GTN) olarak isimlendiri­len  bir hastalığa dönüşebilir­­. GTN, vücudun başka yerlerine de sıçrayabilen  (metastaz) ya da rahim içinde tekrarlayabilen  kötü huylu bir hastalıktır

Hastalar, mol gebeliğin nüks rizikosu sebebiy­le sıkı takibe alınırlar­. Takip programın­da 1 sene süre ile hasta gebe kalmamalıdır­­.  Bu amaçla doğum kontrol hapları idealdir­­. Başlangıçta kan bHCG düzeyleri normale dönünceye dek haftalık ölçümler yapılmakta­dır­­.  (Üç ardışık haftalık takipte bHCG sıfır oluncaya dek haftalık takiplere devam edilmelidir)­. Akciğer röntgeni çekilir­­. Haftalık takiplerden  sonra altı ay süre ile aylık, daha sonrada 2 aylık bhCG takip edilişi yapılmakta­dır­­.

1 sene süre ile 3 ayda bir jinekolojik muayene, ultrason ve kan testleri ile hastalık nüks yönün­den  değerlendirme yapılmakta­dır­­.  1 sene nihayetinde her şey normalse hastanın gebe kalmasına i­zin verilmekte­dir­­.

Tüm vücut, türlü görüntüleme yöntemleri ile metastaz (yayılım) yönün­den  araştırılır­­. Hastalığın şiddetine, yaygınlığına göre farklı kemoterapi yöntemleri ile tedaviye başlanır­­. Kemoterapiye iyi ce­vap verme­si ile yüz güldürücü neticeler alınabilmektedir­­.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adıyaman Çiğ Köftecisi Iğdır Telefon Numarası

04762271888 Iğdır Çiğ Köfte, Çiğ köfteci öz adıyaman çiğ köftesi, adıyaman çiğ köftecisi, lezzetli ve hesaplı Iğdır Çiğ Köfte